MEB’in Eğitim Yöneticilerini Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğini Yargıya Taşıyoruz!
[ad_1]
Bugün eğitim hizmeti alanında yaşanan sorunların nedenlerine ışık tutan iki önemli gelişme yaşandı. İlk olarak öğrenciye, öğretmene, okul ihtiyaçlarına bulunamayan kaynak, Maarif Vakfı’na bulundu ve MEB bütçesinden yaklaşık 1,2 milyar TL Maarif Vakfı’na aktarıldı.
İkinci olarak ise okul yöneticilerinin atanmasında liyakati ilke edineceğini duyuran MEB, Eğitim Bir Sen’in baskılarına dayanamayarak liyakat yerine mülakat tercihinde bulundu. Bugün resmi gazetede yayınlanan “Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Ve Görevlendirme Yönetmeliği” kapsamında sözlü sınav uygulamasına yer verildi.
Halbuki MEB, 18.09.2020 tarihinde sendikamıza gönderdiği yönetmelik taslağında yönetici görevlendirmelerinde sözlü sınava yer vermemiş, liyakati esas alacağını ifade etmişti.
Belli ki sadece yazılı sınav sonuçlarına göre yönetici olamayanlar ya da yazılı sınavdan yüksek puan aldıkları için yönetici olmaları engellenemeyecek(!) olanlar gerçeği birilerini fazlasıyla rahatsız etmiştir.
Elbette, AKP il ve ilçe başkanlıklarının işe alınacak kişilerin listelerini hazırladığı, yandaş sendikaların mülakata çağrılan kişiler için öncesinde bilgi notları hazırladığı bir dönemde, mülakat yerine liyakatin esas alınması, kayırmacılık yerine hakkaniyetin ilke edinilmesi talebimiz, kadrolaşmayı amaç edinenler için rahatsızlık uyandıracaktır.
Ancak sorun kadrolaşmadan daha derin ve köklü bir sorundur. Sorun, öğrencilerin üstün çıkarını gözetmek yerine siyasi iktidarın çıkar ve talimatlarını gözeten kamu yöneticileri sorunudur. Sorun, eğitim gibi önemli bir hizmet alanında öğretmenlerin iradesini yok sayan, hak ve hukuku elinin tersiyle kenara itebilen yöneticilerin eğitime yön vermeleri sorunudur! Sorun, okulların kapılarını eğitim biliminin temel öğelerine kapatıp, dini vakıf ve cemaatlere sonuna kadar açan okul yöneticileri sorunudur!
Eğitim Sen olarak, ilgili yönetmeliği yargıya taşıyacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir eğitim ortamının inşası için eğitim yöneticilerinin hakkaniyetli, adaletli, liyakatli, demokratik süreçlerden geçmeleri gerekmektedir. Bundan rahatsız olanlara sözümüz, sendikal hak ve özgürlüklerimizi öğrencilerimizin üstün yararı, eğitim emekçilerinin hakları için sonuna kadar kullanacağımızdır.
[ad_2]
Source link