
Altın Avroyu Solladı! Küresel Rezervlerde Yeni Lider Kim?
Avrupa Merkez Bankası (ECB),altının küresel rezervlerde avroyu geride bıraktığını duyurdu. Rekor alımlar ve artan fiyatlar, altını merkez bankaları için en önemli ikinci rezerv varlığı haline getirdi. Bu beklenmedik gelişme, finans dünyasında büyük yankı uyandırdı. Peki, bu değişim ne anlama geliyor ve gelecekte neler olabilir?
Altın Çağı Mı Başlıyor?
ECB'nin raporuna göre, 2023 sonunda avronun uluslararası rezervlerdeki payı yüzde 20 olarak kaldı. Ancak, altın küresel resmi rezervlerin yüzde 20'sini oluşturarak avroyu geride bıraktı. Dolar ise yüzde 57,8 pay ile hala lider konumda bulunuyor. Çin yuanının payı ise 2,2 ile 2022’deki en yüksek seviyesinin altında kaldı.
Merkez bankalarının altın birikimi rekor seviyelere ulaştı. 2024'te 1000 tondan fazla altın satın alındı. Bu miktar, önceki 10 yılda görülen yıllık ortalamanın iki katı. Küresel altın varlıkları şu anda 36 bin tona ulaşarak 1965'teki seviyeye yaklaştı.
Altın fiyatındaki artışın bu yükselişte büyük rolü var. Geçen yıl altın fiyatında yaşanan yaklaşık yüzde 30'luk artış, altının küresel rezervlerdeki payını artırdı. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından altın talebi arttı ve bu talep hala yüksek seviyelerde seyrediyor.
Neden Altın? Güvenli Liman Mı?
Altın alımlarının finansal varlıkların dondurulması gibi yaptırımlara karşı bir koruma aracı olarak görüldüğü belirtiliyor. Çin ve Rusya'nın son 3 yılda diğer ülkelerden daha fazla altın biriktirdiği de raporda vurgulandı.
ECB Başkanı Christine Lagarde, merkez bankalarının altın birikimini sürdürdüğünü belirtirken, "Bazı ülkeler geleneksel sınır ötesi ödeme sistemlerine alternatifleri aktif bir şekilde araştırdı. Özellikle Ukrayna'nın işgalinden bu yana, küresel ticarette faturalama para birimi kalıplarındaki değişimler ile jeopolitik hizalanmalar arasında bir bağlantı olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır" dedi.
Lagarde ayrıca, kripto para birimlerinin küresel kullanımını teşvik eden girişimlerin de avronun uluslararası rolüne yönelik yeni zorluklar oluşturduğunu belirtti. ABD'nin gümrük tarifeleri sonrasında uluslararası para birimlerinde daha fazla değişim yaşanabileceğine dikkat çekti.
- Altın, güvenli liman olarak görülüyor.
- Jeopolitik riskler altın talebini artırıyor.
- Merkez bankaları rezervlerini çeşitlendiriyor.
Gelecekte Ne Olacak?
Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, ülkelerin döviz rezervleri içerisinde doların payı 2001'de yüzde 73 düzeyindeydi. Dünya Altın Konseyi (WGC) raporunda ise jeopolitik istikrarsızlık ve ABD'nin borç seviyelerine ilişkin endişelerin etkisiyle geçen yılın en büyük altın alıcılar arasında Hindistan, Çin, Türkiye ve Polonya merkez bankalarının yer aldığı belirtilmişti.
Altının avroyu geride bırakması, küresel finans sisteminde önemli bir değişimin işareti olabilir. Jeopolitik risklerin arttığı, ekonomik belirsizliklerin hüküm sürdüğü bu dönemde, altının güvenli liman özelliği daha da ön plana çıkıyor. Merkez bankalarının altın alımlarına devam etmesi, bu trendin süreceğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Gelecekte doların tahtının sallanıp sallanmayacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.