Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), Türkiye ekonomisi için 2024'ün ilk çeyreğine ilişkin büyüme beklentisini açıkladı. Merkez, yüzde 4,5'lik bir büyüme öngörüyor. Bu tahmin, Türkiye ekonomisinin beklenenden daha hızlı bir toparlanma sürecine girdiğine işaret ediyor olabilir.

Ekonomide Beklentiler Neler?

BETAM'ın bu tahmini, genel ekonomik beklentiler açısından önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. Yüksek enflasyon ve küresel ekonomik belirsizliklerin gölgesinde, Türkiye ekonomisinin bu performansı sürdürüp sürdüremeyeceği merak konusu. Ancak, bu büyüme beklentisi, hükümetin ekonomik politikalarının ve yapısal reformların etkili olmaya başladığının bir işareti olarak da yorumlanabilir.

Ekonomistler, bu büyüme oranının sürdürülebilirliği konusunda farklı görüşlere sahip. Bazıları, iç talebin güçlü kalmaya devam etmesi ve ihracatın artmasıyla bu büyümenin devam edebileceğini savunurken, diğerleri ise yüksek enflasyon ve dış borç yükünün bu büyümeyi tehdit edebileceği uyarısında bulunuyor.

• Enflasyonun düşürülmesi
• Dış borçların yeniden yapılandırılması
• Yapısal reformların hayata geçirilmesi

Bu nedenle, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için bu alanlarda atılacak adımlar büyük önem taşıyor.

Büyüme Rakamları Ne Anlama Geliyor?

Yüzde 4,5'lik büyüme, Türkiye ekonomisi için olumlu bir işaret olsa da, bu büyümenin hangi sektörlerden kaynaklandığı ve gelir dağılımına nasıl yansıdığı da önemli. Büyümenin kapsayıcı olması ve tüm kesimlere fayda sağlaması, ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik bir faktör. İnşaat sektörü, sanayi üretimi ve hizmetler sektörü, büyümenin ana itici güçleri olarak öne çıkıyor.

Ayrıca, turizm gelirlerindeki artış ve doğrudan yabancı yatırımların yeniden canlanması da büyümeye katkı sağlıyor. Ancak, bu sektörlerin sürdürülebilirliği ve rekabet gücünün artırılması, uzun vadeli büyüme için hayati önem taşıyor.

Büyüme Sürdürülebilir mi?

BETAM'ın büyüme tahmini, Türkiye ekonomisi için umut verici bir tablo çizse de, bu büyümenin sürdürülebilirliği için dikkatli olunması gerekiyor. Enflasyonla mücadele, dış borçların yönetimi ve yapısal reformların hayata geçirilmesi, bu büyümenin devamlılığı için kilit rol oynayacak. Aksi takdirde, kısa vadeli bir canlanma yaşanabilir, ancak uzun vadede ekonomik istikrar sağlanamayabilir.

Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinin 2024'ün ilk çeyreğindeki potansiyel büyümesi, doğru politikalarla desteklenirse, uzun vadeli refahın ve istikrarın temelini oluşturabilir. Ancak, risklerin farkında olmak ve gerekli önlemleri almak, bu büyümenin kalıcı olmasını sağlayacaktır.