Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), mart ayı ve yılın ilk çeyreğine ilişkin çelik üretimi, tüketimi ve dış ticaret verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye'nin ham çelik üretimi yılın ilk çeyreğinde %3,4'lük bir düşüşle 9,3 milyon ton olarak gerçekleşti. Bu düşüşün nedenleri ve sektör üzerindeki etkileri merak konusu olurken, ihracat ve ithalat rakamlarındaki değişimler de dikkat çekiyor.
Çelik Üretimindeki Düşüşün Nedenleri
Türkiye'nin ham çelik üretimindeki bu düşüşün çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Küresel ekonomik belirsizlikler, talepteki azalma ve rekabetin artması gibi faktörler, üretimi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, enerji maliyetlerindeki yükseliş ve hammadde tedarikindeki zorluklar da üreticileri zorlayan unsurlar arasında yer alıyor.
TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, AB Çelik ve Metal Eylem Planı'na hurda kısıtlamalarının dahil edilmesinin ve hurda ticaretinin engellenmesinin küresel bir eğilim haline geldiğini belirtiyor. Yayan, "Sektörümüz, yeni pazarlara açılma çabasına girmiş ve rotasını Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerine çevirmiştir" ifadelerini kullanıyor.
İhracat ve İthalattaki Değişimler
Üretimdeki düşüşe rağmen, çelik ürünleri ihracatında artış yaşandı. Mart ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre miktar yönünden %31,3 artarak 1,5 milyon ton, değer yönünden ise %18,6 artışla 1 milyar dolar oldu. İthalat ise aynı dönemde miktar yönünden %23,6 azalışla 1,2 milyon tona, değer yönünden ise %24,5 düşüşle 885,5 milyon dolara geriledi.
Bu durum, Türkiye'nin çelik sektöründe dış ticaret dengesini sağlama yolunda önemli adımlar attığını gösteriyor. Ancak, üretimdeki düşüşün devam etmesi halinde, ihracatın da olumsuz etkilenebileceği unutulmamalıdır.
Gelecekte Neler Bekleniyor?
Çelik sektöründe yaşanan bu gelişmelerin ardından, gelecekte neler olacağı merakla bekleniyor. Sektör temsilcileri, üretimdeki düşüşün önüne geçmek ve rekabet gücünü artırmak için çeşitli önlemler almaya çalışıyor. Bu kapsamda, yeni pazarlara açılma, teknolojik yatırımlar yapma ve enerji verimliliğini artırma gibi stratejiler ön plana çıkıyor.
Veysel Yayan, dekorbanizasyon çalışmalarıyla birlikte, 2030'a gelindiğinde hurda talebinin %20 artmasının beklendiğini vurguluyor. Yayan, "Ülkemizin, %20 payla en büyük hurda ithalatçısı olması ve olası kısıtlamalar göz önünde bulundurulduğunda, hurda ihtiyacımızın alternatif pazarlar ve girdilerden karşılanması ve yurt içi hurda üretimini artıracak tedbirlerin alınması önem taşımaktadır" şeklinde konuşuyor.
Türkiye çelik sektöründe yaşanan bu dalgalanmalar, hem üreticileri hem de tüketicileri yakından ilgilendiriyor. Üretimdeki düşüşün kalıcı olup olmayacağı, ihracatın artış trendini sürdürüp sürdüremeyeceği ve sektörün geleceği, önümüzdeki dönemde atılacak adımlarla şekillenecek.