Enflasyon U Dönüşü Mü? Uzmanlardan Şok Tahmin!
Ekonomi

Enflasyon U Dönüşü Mü? Uzmanlardan Şok Tahmin!


03 June 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 06 June 2025

Enflasyonla mücadele sürerken, uzmanlar kurlar, ücretler, yönetilen fiyatlar ve emtia fiyatlarındaki olası gelişmeleri değerlendirerek dikkat çekici tahminlerde bulundu. Rezervlerdeki artış ve kredi risk primindeki (CDS) düşüşün enflasyonu yıl sonunda %30 seviyelerine çekebileceği öngörülüyor. Peki, bu mümkün mü? İşte detaylar!

Enflasyonda Son Durum Ne?

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, mayıs ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda %1,53, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise %2,48 arttı. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında %35,41, yurt içi üretici fiyatlarında ise %23,13 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar, enflasyonla mücadelenin henüz istenilen seviyede sonuç vermediğini gösteriyor.

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, önümüzdeki dönemde enflasyonun seyrini etkileyecek en önemli faktörlerden birinin küresel emtia fiyatları olacağını vurguluyor. Bürümcekçi, "Önümüzdeki dönemde enflasyonun seyrinde, başta petrol olmak üzere küresel çapta emtia fiyatlarının ne yönde seyredeceği dışsal koşullar açısından ana belirleyicilerden biri olmaya devam edecek." dedi.

Ancak Bürümcekçi, kur sepetindeki artışın da fiyatlara yansıyabileceğine dikkat çekiyor: "Mayıs ayında ortalama kur sepetinin %2,1 daha artış ile yılbaşından bu yana artışını %15,8'e hızlandırması bu dönemde kurlardan fiyatlara geçiş etkisinin gözleneceğini düşündürüyor."

Bürümcekçi'ye göre, yılın geri kalanında önemli bir şok yaşanmaması halinde enflasyon 2025 sonunda %30 civarında oluşabilir. Bürümcekçi, "Yılın kalan döneminde kurlar, ücretler, yönetilen fiyatlar ve emtia fiyatlarında şok bir gelişmenin gözlenmemesi durumunda enflasyonun 2025 sonunda yüzde 30 civarında oluşabileceğini düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

TCMB Faiz Kararı Ne Olacak?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) haziran ayı toplantısında para politikasına bakış açısının fiyat istikrarından ziyade finansal istikrara yönelik riskler tarafından şekillenebileceğini belirten Bürümcekçi, faiz indirimlerinin yakın zamanda başlamasının düşük bir olasılık olduğunu belirtiyor. Ancak rezervlerdeki artış, faiz politikalarında bir gevşeme olasılığını da beraberinde getirebilir.

Bürümcekçi, "Bu görünüm altında bile, haziran toplantısında önceliğin faiz koridorunun normalleşmesine (politika faizi etrafında +/- 150 baz puan aralığına geri dönülmesi ile borç verme faizinin yüzde 47,50 yapılması) öncelik verilerek politika faizinin ihtiyatlı bir yaklaşımla yüzde 46 seviyesinde korunması daha sağlıklı olacaktır diye düşünmekteyiz." ifadelerini kullandı.

Rezervler Yükseliyor, Risk Primi Düşüyor! İyiye İşaret mi?

Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol, enflasyonda kalıcı düşüş için rezervlerdeki yükselişin ve kredi risk priminin (CDS) düşmesinin kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Demirkol, haziran ve temmuz aylarında enflasyonun %1,52 seviyelerinde gelmesi durumunda faiz indirimlerinin temmuz ayından itibaren başlamasının daha sağlıklı olabileceğini belirtiyor.

Demirkol'un beklentisi, enflasyonun yılı %29-32 seviyelerinde kapatabileceği yönünde. Bu da enflasyonla mücadelede önemli bir başarı anlamına gelebilir.

  • Rezervlerdeki artış
  • CDS primindeki düşüş
  • Emtia fiyatlarındaki istikrar

Bu faktörler, enflasyonun düşüş trendine girmesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, enflasyonla mücadelede henüz kesin bir zafer kazanılmamış olsa da, uzmanların öngörüleri ve ekonomik göstergelerdeki olumlu gelişmeler, umut verici bir tablo çiziyor. Enflasyonun düşüşe geçmesi için atılan adımların ve uygulanan politikaların sonuçları, önümüzdeki aylarda daha net bir şekilde görülecek.