Türkiye ekonomisi için umut verici sinyaller mi geliyor? Son açıklanan verilere göre, kurulan şirket sayısında dikkat çekici bir artış yaşandı. Geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla %0,8'lik bir yükseliş kaydedildi. Bu durum, ekonomik aktivitenin canlandığına dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Şirket Kuruluşlarındaki Değişimler

2025 yılının ilk yedi ayında, 2024'ün aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı %0,6 oranında azalırken, kooperatiflerde %27,6'lık bir düşüş gözlemlendi. Ancak, gerçek kişi ticari işletme sayısında ise %20,8 gibi önemli bir artış yaşandı. Bu veriler, girişimcilik ekosisteminde bir hareketlilik olduğunu gösteriyor.

Aynı dönemde kapanan şirket sayısı %11,8, kapanan kooperatif sayısı ise %8 oranında arttı. Buna karşılık, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında %5,7'lik bir azalma kaydedildi. Bu durum, piyasadaki rekabetin arttığını ve bazı işletmelerin zorlandığını gösterse de, genel tablo olumlu sinyaller veriyor.

Temmuz Ayındaki Gelişmeler

Temmuz 2025'te, Temmuz 2024'e göre kurulan şirket sayısı %0,8, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı %29,9 oranında artış gösterdi. Ancak, kurulan kooperatif sayısında %40,8'lik bir azalma yaşandı. Kapanan şirket sayısı %0,6 artarken, kapanan kooperatif sayısı %14 arttı. Kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise %8,3 oranında azaldı.

Bir önceki aya göre değerlendirildiğinde, kurulan şirket sayısı %33,5, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı %46,5 ve kurulan kooperatif sayısı %17 oranında arttı. Kapanan şirket sayısı %13,1, kapanan kooperatif sayısı %37,4 ve kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı %11,7 oranında arttı. Bu dalgalanmalar, ekonomik dinamiklerin sürekli değiştiğini ve işletmelerin bu değişimlere ayak uydurmasının önemini vurguluyor.

Ekonomik Göstergeler ve Beklentiler

Şirket kuruluşlarındaki bu artış, Türkiye ekonomisinin toparlanma sürecinde olduğunu gösteren önemli bir işaret olarak kabul ediliyor. Özellikle gerçek kişi ticari işletmelerindeki yükseliş, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) ekonomiye olan katkısının arttığını ortaya koyuyor. Ancak, kapanan şirket sayısındaki artış da göz ardı edilmemeli ve rekabet gücünü artırmaya yönelik politikaların desteklenmesi gerekiyor.

Bu veriler ışığında, Türkiye ekonomisinin geleceği hakkında daha iyimser bir tablo çizilebilir. Ancak, küresel ekonomik belirsizlikler ve iç piyasadaki dalgalanmalar dikkate alınarak, sürdürülebilir bir büyüme için gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor.