Şirketler Alarm Veriyor! İflaslar Patladı, Konkordatolar Rekor Kırdı!
Ekonomi

Şirketler Alarm Veriyor! İflaslar Patladı, Konkordatolar Rekor Kırdı!


02 October 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 02 October 2025

Türkiye ekonomisi zorlu bir süreçten geçerken, şirketlerin iflas ve konkordato ilanlarındaki artış dikkat çekiyor. Mahkemeler, sadece Eylül ayında 252 şirket için konkordato geçici mühlet kararı verirken, yılın ilk dokuz ayında bu sayı 2 bin 85'e ulaştı. İflas kararları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 117'lik bir artışla 165'e yükseldi. Bu durum, Türkiye ekonomisindeki kırılganlığın ve şirketlerin yaşadığı finansal zorlukların somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

İflas ve Konkordato Neden Artıyor?

Şirketlerin iflas ve konkordato başvurularındaki artışın birden fazla nedeni bulunuyor. Yüksek enflasyon, artan faiz oranları, kurdaki dalgalanmalar ve talep düşüşü gibi faktörler, şirketlerin finansal dengesini bozarak ödeme güçlüğüne düşmelerine yol açıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), bu ekonomik koşullardan daha fazla etkileniyor ve iflas riskini daha yakından hissediyor.

Konkordato, şirketlerin mali durumlarını düzeltmeleri ve iflastan kaçınmaları için bir fırsat sunuyor. Ancak, konkordato sürecinin başarılı olabilmesi için şirketlerin gerçekçi bir yeniden yapılandırma planı sunmaları ve alacaklıların çoğunluğunun onayını almaları gerekiyor. Aksi takdirde, konkordato talebi reddedilebilir ve şirket iflasa sürüklenebilir.

İflas ve konkordato süreçleri, sadece şirketleri değil, çalışanları, tedarikçileri ve diğer paydaşları da olumsuz etkiliyor. İşsizlik, alacak kayıpları ve ekonomik belirsizlik gibi sorunlar, toplumun genel refahını da tehdit ediyor.

Ekonomik Göstergeler Ne Anlatıyor?

Türkiye ekonomisi, son yıllarda yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve cari açık gibi sorunlarla mücadele ediyor. Bu sorunlar, şirketlerin maliyetlerini artırıyor, rekabet güçlerini azaltıyor ve yatırım iştahını kırıyor. Hükümetin aldığı önlemler ve uyguladığı politikalar, ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik olsa da, şirketlerin yaşadığı zorluklar henüz tam olarak aşılamadı.

Ekonomistler, Türkiye ekonomisinin geleceğiyle ilgili farklı görüşler belirtiyor. Bazı ekonomistler, yapısal reformların yapılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve dış kaynak girişinin sağlanması halinde ekonominin toparlanabileceğini savunurken, bazıları ise mevcut politikaların sürdürülemez olduğunu ve daha derin bir ekonomik krizin kaçınılmaz olduğunu öne sürüyor.

Şirketlerin iflas ve konkordato ilanlarındaki artış, Türkiye ekonomisinin kırılganlığını ve şirketlerin yaşadığı finansal zorlukları gözler önüne seriyor. Bu durum, hükümetin ve ilgili kurumların daha etkili önlemler almasını ve şirketlerin rekabet gücünü artıracak politikalar izlemesini gerektiriyor.

Ne Yapmalı?

Şirketlerin bu zorlu süreçten başarıyla çıkabilmesi için aşağıdaki adımları atmaları önemlidir:

  • Maliyetleri düşürmek: Giderleri gözden geçirmek, gereksiz harcamalardan kaçınmak ve verimliliği artırmak.
  • Finansman kaynaklarını çeşitlendirmek: Banka kredilerine bağımlılığı azaltmak, alternatif finansman kaynaklarına yönelmek.
  • Nakit akışını yönetmek: Alacakları tahsil etmek, ödemeleri ertelemek ve nakit rezervlerini güçlendirmek.
  • Pazarlama ve satış faaliyetlerini artırmak: Yeni müşteriler bulmak, mevcut müşterileri elde tutmak ve pazar payını artırmak.
  • Danışmanlık hizmeti almak: Finansal ve hukuki konularda uzmanlardan destek almak.

Türkiye ekonomisi zorlu bir süreçten geçerken, şirketlerin iflas ve konkordato ilanlarındaki artış endişe verici bir tablo çiziyor. Bu durum, hükümetin ve şirketlerin işbirliği yaparak daha etkili önlemler almasını ve ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik politikalar izlemesini gerektiriyor. Aksi takdirde, iflas ve konkordato dalgası daha da büyüyebilir ve Türkiye ekonomisi daha derin bir krize sürüklenebilir.