Tekstil ve hazır giyim sektörü, 2024'teki büyük istihdam kayıplarının ardından 2025'e de kötü bir başlangıç yaptı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri, Ocak ayında sektörde yaşanan işten çıkarmaların boyutunu gözler önüne seriyor. Peki, bu durumun arkasında yatan sebepler neler ve sektör gelecekte neler bekliyor?
Tekstil ve Giyimde Şok Edici İşsizlik Rakamları
SGK'nın açıkladığı verilere göre, sadece Ocak ayında tekstil ve hazır giyim sektöründe tam 14 bin 715 kişi işsiz kaldı. Bu rakam, sektörün içinde bulunduğu zor durumu açıkça gösteriyor. 2024 yılını yaklaşık 65 bin kişilik istihdam kaybıyla kapatan sektör, bu düşüşle birlikte son 13 ayda toplamda yaklaşık 80 bin kişiyi işten çıkarmak zorunda kaldı.
Bu Düşüşün Nedenleri Neler Olabilir?
Tekstil sektöründeki bu ani düşüşün birçok nedeni olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Küresel Ekonomik Belirsizlikler: Dünya genelindeki ekonomik dalgalanmalar, tüketici harcamalarını azaltarak talebi düşürebilir.
- Rekabetin Artması: Özellikle Uzak Doğu ülkelerinden gelen ucuz tekstil ürünleri, yerli üreticileri zor durumda bırakabilir.
- Hammadde Fiyatlarındaki Artış: Pamuk, iplik gibi temel hammaddelerin fiyatlarındaki yükseliş, üretim maliyetlerini artırabilir.
- Döviz Kurlarındaki Dalgalanmalar: İhracat ve ithalat dengesini bozarak sektörün rekabet gücünü azaltabilir.
- Teknolojik Dönüşüm: Otomasyon ve dijitalleşme, bazı iş kollarında istihdamı azaltabilir.
Sektör Temsilcileri Ne Diyor?
Sektör temsilcileri, bu durumun sürdürülebilir olmadığını ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyorlar. Devletin vergi indirimleri, kredi destekleri ve ihracat teşvikleri gibi adımlarla sektöre destek olması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, nitelikli işgücünün yetiştirilmesi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi de sektörün geleceği için kritik öneme sahip.
Tekstil ve hazır giyim sektöründeki bu olumsuz tablo, sadece işsizlik rakamlarıyla sınırlı kalmıyor. Sektördeki daralma, tedarik zincirindeki diğer işletmeleri de olumsuz etkileyebilir ve genel ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir. Bu nedenle, hükümetin ve sektör temsilcilerinin işbirliği yaparak kalıcı çözümler üretmesi büyük önem taşıyor.