Ağrı Dağı'nda yapılan son keşif, tüm dünyada büyük bir heyecan yarattı. Amerikalı araştırmacılar, dağın eteklerinde Nuh'un Gemisi'ne ait olabileceği düşünülen gizemli yapılar tespit etti. Bu keşif, hem bilim dünyasında hem de dini çevrelerde büyük yankı uyandırdı. Peki, Ağrı Dağı'ndaki bu yapılar gerçekten Nuh'un Gemisi'ne mi ait?
Ağrı Dağı'ndaki Gizemli Yapılar
NTV'nin haberine göre, Ağrı Dağı yakınlarındaki Durupınar Formasyonu'nda çalışan Amerikalı araştırmacılar, dağın derinliklerinde köşeli yapılar ve boşluklu bölgeler olduğuna dair kanıtlar buldu. Bağımsız araştırmacı Andrew Jones, yeraltı radarını kullanarak oluşumun merkezinden geçen 13 metrelik bir tünel tespit etti. Bu tünel, yapının iç kısmına erişim sağlamak için kullanılmış olabilir.
Taramalar ayrıca, geminin üç güverteli olduğuna dair İncil'deki anlatımla uyuşan, yerin altındaki üç katmanı da görüntüledi. Şimdiye kadar yapılan taramalarda yüzeyin yaklaşık 6 metre altına kadar uzanan açısal yapılar ortaya çıkarıldı. Bu yapılar güverte benzeri bir platformun altındaki odaları temsil ediyor olabilir. Araştırma ekibinden bir görevli, "Tekne biçimli oluşumun içinde yetişen otların, hemen dışındaki alana kıyasla farklı renkte olduğunu fark ettik" dedi.
Oluşumun ucundan ortasına doğru bir tünel uzandığı ve bunun içinden yürüyerek geçilebilecek kadar büyük olduğu da aktarıldı. İçerideki potasyum seviyeleri de yaklaşık yüzde 40 daha yüksek. Bu durum, yapının organik madde içerdiğini ve uzun süre boyunca su altında kaldığını gösterebilir.
Nuh'un Gemisi Efsanesi ve Ağrı Dağı
İncil'de, Nuh'un Gemisi'nin, dünyayı sular altında bırakan 150 günlük bir tufandan kurtulduktan sonra Ağrı Dağı'na oturduğu belirtiliyor. İlginç olan, oluşumun, geminin şekli ve boyutlarıyla uyuşan bir zirve yakınında yer alması. İncil ölçülerine göre gemi yaklaşık 155 metre uzunluğunda, 26 metre genişliğinde ve 16 metre yüksekliğindeydi.
Ağrı Dağı'nın sadece 29 kilometre güneyinde bulunan Durupınar Formasyonu, modern dünya tarafından yalnızca bir asırdan az bir süredir biliniyor. Yerel raporlara göre, Mayıs 1948'deki şiddetli yağmurlar ve depremler çevredeki çamuru yıkayarak gizemli oluşumu ortaya çıkardı. Daha sonra bir çoban tarafından keşfedildi.
Nuh'un Gemisi'nin varlığına dair kanıtlar her zaman tartışma konusu olmuştur. Ancak, Ağrı Dağı'nda yapılan bu son keşif, efsaneye yeni bir boyut kazandırıyor. Araştırmaların devam etmesiyle birlikte, bu gizemli yapıların gerçek kimliği ortaya çıkacak ve insanlık tarihine ışık tutacaktır.
Bu keşif, sadece bilimsel bir merakı değil, aynı zamanda inançları da derinden etkiliyor. Eğer Ağrı Dağı'ndaki yapılar gerçekten Nuh'un Gemisi'ne aitse, bu, insanlık tarihinin en önemli keşiflerinden biri olacak ve dini metinlerde anlatılanların doğruluğunu kanıtlayacaktır. Araştırmaların sonuçları merakla bekleniyor.