Aydın'da tarım aletleri üretimi yapan iş insanı Hidayet Gülpınar, ilginç bir hobiye imza attı. İsviçre'de gördüğü bir köy evinden esinlenerek ofisine cam kovanlar kuran Gülpınar, hem çalışanlarına hem de misafirlerine farklı bir deneyim sunuyor. Peki, bu ilginç fikir nasıl ortaya çıktı ve ofiste arıcılık nasıl yapılıyor?

İsviçre'den İlham Alan Bir Fikir

ASTİM Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren fabrikanın sahibi Hidayet Gülpınar, iki yıl önce iş gezisi için gittiği İsviçre'de bir dağ köyünde, evin içinde cam kovanlarda arı yetiştirildiğini gördü. Bu deneyimden etkilenen Gülpınar, Aydın'a döndüğünde ofisine benzer bir sistem kurmaya karar verdi. Amacı hem farklı bir hobi edinmek hem de ofis ortamına huzur katmaktı.

Gülpınar, bu ilginç projeyi hayata geçirmek için kolları sıvadı. Marangoz bir arkadaşının yardımıyla iki yüzü cam olan, açılır kapanır özellikte bir kovan tasarlattı. Daha sonra Denizli'den temin ettiği arıları 16 peteğin bulunduğu iki kovana yerleştirdi. Kovanlara dışarıdan giriş-çıkış yapabilmeleri için özel bir boru sistemi kuran Gülpınar, düzenli olarak peteklerin bakımını yapıyor, parazit kontrollerini ihmal etmiyor ve zaman zaman arılara vitamin takviyesi uyguluyor.

Ofiste Arıcılık: Huzur ve Şaşkınlık Bir Arada

Ofisinde oluşturduğu bu özel ortamın kendisine huzur verdiğini belirten Gülpınar, şunları söyledi:

“O arı sesi dahi insanı rahatlatıyor. Sanki hafif bir müzik dinler gibi. Gerçekten çok iyi, rahatlatıcı bir duygu. Çayımı, kahvemi içerken arılara bakarak dinleniyorum. Burası adeta bir terapi merkezi.”

Gülpınar, ofisine gelen misafirlerin kovanı fark ettiklerinde büyük şaşkınlık yaşadıklarını anlatarak,

“İlk başta kimse kovanı fark etmiyor. Fark ettiklerinde ise büyük ilgi gösteriyorlar. Hatta pazarlık yaparken espriyle 'Kovanın kapağını açarım, kapıyı da kilitlerim, kaçarsınız' diyerek şakalaşıyoruz.”

Bu durum, ofiste keyifli anların yaşanmasına neden oluyor.

Arıların Özgürlüğü Kısıtlanmıyor

Gülpınar, kurduğu sistemin arıların doğal davranışlarına zarar vermediğini vurguluyor. Arıların özgürce dışarı çıkıp polen taşıdığını ve bal ürettiğini belirten Gülpınar, bu durumun tamamen hobi amaçlı bir çalışma olduğunu ve ticari bir amaç taşımadığını ifade ediyor. Bulunduğu organize sanayi bölgesinde çiçeklerin bol olması da arıların beslenmesi için ideal bir ortam sağlıyor.

Hidayet Gülpınar'ın ofisinde cam kovanlarda arıcılık yapması, hem ilginç bir hobi hem de örnek bir davranış olarak dikkat çekiyor. Bu proje, doğayla iç içe yaşamanın ve farklı hobiler edinmenin önemini vurgularken, aynı zamanda ofis ortamına huzur ve farklılık katıyor. Belki de bu fikir, diğer iş insanlarına da ilham kaynağı olabilir ve benzer projelerin hayata geçirilmesine öncülük edebilir.