İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, vatandaşları tedirgin ederken, bazı fırsatçıların depremle ilgili ürünlerde fahiş fiyat artışlarına gitmesi büyük tepki çekti. Deprem çantaları, ilk yardım setleri ve çadır gibi ürünlerde yaşanan bu artışlar, 21 Ocak'ta yaşanan Bolu Kartalkaya yangınında yangın tüplerine yapılan zamları hatırlattı. Vatandaşlar, depremin yarattığı panikle önlem almaya çalışırken, fırsatçıların bu durumu istismar etmesi, vicdanları yaraladı.
Deprem Çantalarına Şok Zam!
Depremin hemen ardından e-ticaret sitelerinde deprem çantalarına olan talep arttı. Ancak bu talep artışı, bazı satıcılar tarafından fırsata çevrildi. NTV'nin haberine göre, deprem öncesinde 373 TL olan bir acil durum çantası, depremden sonra 465 TL'ye yükseldi. Aynı şekilde, 219 TL olan bir ilk yardım seti de 389,50 TL'den satışa sunulmaya başlandı. Bu fahiş fiyat artışları, vatandaşların tepkisini çekti.
Çadır Fiyatları da Uçuşa Geçti!
Depremin ardından birçok İstanbullu geceyi parklarda ve bahçelerde geçirmek zorunda kaldı. Bu durum, çadırlara olan talebi artırdı. Fırsatçılar ise bu durumu da değerlendirerek çadır fiyatlarında da artışa gitti. Örneğin, depremden önce 8.711 TL olan iki odalı ve 10 kişilik bir çadırın fiyatı, depremden sonra 9.480 TL'ye yükseldi. Vatandaşlar, hem deprem korkusuyla hem de artan fiyatlarla mücadele etmek zorunda kaldı.
Konut Sektöründe de Fırsatçılık İddiaları!
Sadece deprem ürünlerinde değil, konut sektöründe de fırsatçılık iddiaları gündeme geldi. Depremin ardından İstanbul'daki gayrimenkul piyasasında fiyatların yükselişe geçtiği belirtildi. Ancak Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, bu tür davranışlara göz yumulmayacağını ve gerekli denetimlerin yapılacağını açıkladı.
- Fırsatçılıkla Mücadele: Ticaret Bakanlığı'nın denetimleri sıkılaştırılacak.
- Fahiş Fiyat Uygulamalarına Ceza: Fahiş fiyat uygulayanlara ağır cezalar verilecek.
- Tüketici Bilinçlendirme: Tüketicilerin hakları konusunda bilinçlendirilmesi sağlanacak.
Deprem gibi doğal afetlerin yaşandığı dönemlerde dayanışma ve yardımlaşma ön planda olması gerekirken, bazı kişilerin bu durumu fırsata çevirmesi kabul edilemez bir durumdur. Devletin bu tür fırsatçılıklara karşı gerekli önlemleri alması ve vatandaşların mağduriyetini gidermesi büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, doğal afetler insanlığı bir araya getirmeli, ayrıştırmamalıdır.