
İsrail'den Fenomenlere Servet! Gönderi Başına Şok Eden Rakam
İsrail hükümetinin sosyal medya fenomenlerine yönelik yaptığı ödemeler şok etkisi yarattı. Ortaya çıkan araştırmalar, İsrail'in görünürlük karşılığında fenomenlere gönderi başına 7 bin dolara varan ödemeler yaptığını gösteriyor. Peki, bu paralar neden ödeniyor ve hangi fenomenler bu ödemelerden faydalanıyor?
"Esther Projesi": İsrail'in Sosyal Medya Hamlesi
Responsible Spacecraft isimli kuruluşun araştırmasına göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Bridges Partners, Havas Media üzerinden yürüttüğü "Esther Projesi" ile TikTok ve Instagram gibi platformlarda İsrail yanlısı içerikler üretiyor. Bu proje kapsamında, 18 fenomene Haziran ile Kasım ayları arasında yaklaşık 38 milyon lira ödendiği belirtiliyor.
Araştırmayı kaleme alan Nick Cleveland-Stout, İsrail Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Bridges Partners şirketinin Havas Media Group Germany isimli firmaya kestiği faturaları inceledi. Faturalarda, 14-18 kişilik bir influencer grubunun içerik üretmesi için Haziran ayından Kasım ayına kadar 900 bin dolarlık bir meblağ ayrıldığı görülüyor. Bu da her bir gönderi için 6 bin 143 dolardan 7 bin 372 dolara kadar ödeme yapıldığı anlamına geliyor.
Peki, bu fenomenler kimler? Havas firması bu konuda henüz bir açıklama yapmadı. Ancak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sosyal medyanın yeni bir "savaş aracı" olduğunu savunması ve ABD'deki tabanını güvence altına almak için sosyal medyanın önemine vurgu yapması, bu projenin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.
Netanyahu'nun Sosyal Medya Stratejisi
Binyamin Netanyahu, 28 Eylül'de sosyal medya fenomenleriyle bir araya gelerek ABD'deki tabanını güvence altına alması gerektiğini vurgulamıştı. Sosyal medyanın ve fenomenlerin önemine dikkat çekerek, bu sayede farklı kesimlere ulaşmanın mümkün olduğunu ifade etmişti. Netanyahu, savaşlarda kullanılan silahların zamanla değiştiğini, artık asker ve kılıçlarla savaşmanın mümkün olmadığını da sözlerine eklemişti.
Netanyahu'nun bu stratejisi, sosyal medyanın günümüzdeki gücünü ve etkisini ne kadar iyi anladığını gösteriyor. Özellikle genç nesillerin haber alma ve bilgi edinme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte, sosyal medya platformları siyasi kampanyalar için vazgeçilmez bir araç haline geldi.
Bu bağlamda, İsrail'in "Esther Projesi" ile sosyal medyayı bir propaganda aracı olarak kullanması, dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu durumun etik olup olmadığı ve sosyal medyanın manipülasyonuna yol açıp açmayacağı gibi sorular da beraberinde geliyor.
Sosyal Medya ve Savaş Aracı Tartışması
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sosyal medyayı "savaş aracı" olarak nitelendirmesi, bu platformların siyasi amaçlarla kullanımının ne kadar yaygınlaştığını gözler önüne seriyor. Özellikle dezenformasyon ve propaganda faaliyetlerinin artmasıyla birlikte, sosyal medyanın savaş aracı olarak kullanılması endişe verici bir durum oluşturuyor.
Bu durumun önüne geçmek için, sosyal medya platformlarının daha şeffaf ve hesap verebilir olması gerekiyor. Ayrıca, kullanıcıların da bilinçli ve eleştirel bir şekilde sosyal medyayı kullanması, dezenformasyonun yayılmasını engelleyebilir.
- Sosyal medya platformlarının algoritmaları daha şeffaf olmalı.
- Dezenformasyonla mücadele için daha etkili mekanizmalar geliştirilmeli.
- Kullanıcıların medya okuryazarlığı becerileri geliştirilmeli.
Bu adımlar, sosyal medyanın savaş aracı olarak kullanılmasının önüne geçebilir ve bu platformların daha güvenilir ve sağlıklı bir bilgi kaynağı olmasını sağlayabilir.
İsrail'in sosyal medya fenomenlerine yaptığı ödemeler, sosyal medyanın siyasi amaçlarla kullanımının ne kadar ileri gidebileceğini gösteriyor. "Esther Projesi" gibi projeler, sosyal medyanın propaganda aracı olarak kullanılması ve dezenformasyonun yayılması gibi riskleri beraberinde getiriyor. Bu nedenle, sosyal medya platformlarının daha şeffaf ve hesap verebilir olması, kullanıcıların da bilinçli ve eleştirel bir şekilde bu platformları kullanması büyük önem taşıyor.