Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararı, yatırımcıların ve ekonomistlerin odağında. Nisan ayında 350 baz puanlık artışla politika faizini %46'ya yükselten TCMB'nin bu haftaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından nasıl bir karar çıkacağı merakla bekleniyor. Özellikle son dönemdeki jeopolitik gelişmeler ve enflasyon verileri, kararın yönünü etkileyebilecek önemli faktörler olarak öne çıkıyor.

Enflasyonla Mücadelede Son Durum

TCMB'nin temel hedefi enflasyonla mücadele. Mayıs ayı TÜFE verileri aylık bazda %1,53 ile beklentilerin altında kalsa da, yıllık enflasyon %35,41 seviyesinde seyrediyor. Talepteki normalleşme ve kurdaki istikrar, enflasyonda kademeli bir düşüşü destekleyebilir. Ancak enerji fiyatlarındaki artış, bu düşüşün hızını yavaşlatabilir. TCMB, yılın ikinci enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon beklentisini %24 olarak belirlemişti. Ancak piyasa katılımcıları hala %29,86'lık bir gerçekleşme bekliyor. Bu durum, erken bir faiz indiriminin enflasyon beklentilerini olumsuz etkileyebileceği endişesini taşıyor.

Peki, TCMB'nin elindeki veriler ve piyasa beklentileri ışığında nasıl bir karar alması bekleniyor? İşte öne çıkan senaryolar:

• Faiz Sabit Kalır: Finansal piyasalarda genel beklenti bu yönde. Swap piyasalarındaki fiyatlamalar da bu görüşü destekliyor. TCMB'nin "sıkı duruş" temasını koruması, kur ve tahvil piyasasında istikrarı sağlayabilir.
• Temkinli Güvercinleşme: TCMB, faizi sabit tutsa bile PPK metninde güvercin mesajlar verebilir. Küresel ve jeopolitik risklere, petrol fiyatlarına dair risklere değinerek temkinli bir dil kullanabilir. Bu durum, ilerleyen aylarda faiz indirimi yapılabileceği sinyali olarak algılanabilir.
• Sürpriz İndirim?: Her ne kadar olasılığı düşük olsa da, bazı analistler TCMB'nin sürpriz bir faiz indirimine gidebileceğini düşünüyor. Ancak bu senaryo, enflasyon beklentilerini bozma riski taşıdığı için pek olası görünmüyor.

Piyasa Beklentileri ve Olası Etkileri

Piyasa, TCMB'nin faizleri sabit tutmasını bekliyor. Ancak verilecek mesajın tonu, piyasaların tepkisini belirleyecek. Sıkı duruşun korunması, kur ve tahvil piyasasında istikrarı destekleyebilir. Güvercin bir sinyal ise Borsa İstanbul için olumlu olabilir. Ancak BİST'te kalıcı yükselişler için faiz indirimi beklentisinin tek başına yeterli olmadığı unutulmamalı.

Sonuç olarak, TCMB'nin bu haftaki faiz kararı, Türkiye ekonomisi için kritik bir dönüm noktası olabilir. Küresel ve lokal risklerin arttığı bir ortamda, aceleci bir faiz indirimi hamlesi piyasaları olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, TCMB'nin sıkı duruşunu koruyarak, temkinli bir şekilde ilerlemesi gerekiyor. Enflasyon beklentilerinin yönetimi ve finansal istikrarın sağlanması için sabırlı bir Merkez Bankası'na ihtiyaç var.