Ermenistan hükümetinin aldığı flaş kararla, ülkeye giriş çıkışlarda kullanılan pasaport damgalarındaki Ağrı Dağı görseli resmen kaldırıldı. Bu ani değişiklik, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerde yeni bir tartışma zemini oluştururken, kararın ardındaki nedenler merak konusu oldu.

Ermenistan'dan Tartışmalı Karar: Ağrı Dağı Damgası Neden Kaldırıldı?

11 Eylül tarihinde alınan bu kararın yürürlüğe girmesiyle, Ermenistan pasaportlarında yer alan ve üzerinde Ağrı Dağı silüetinin bulunduğu damga artık kullanılmayacak. Bu durum, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Bazıları kararı Türkiye ile normalleşme sürecine yönelik bir adım olarak değerlendirirken, diğerleri ise Ermenistan'ın iç siyasi dinamikleriyle ilgili olduğunu savunuyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Ağrı Dağı'nın pasaportlardan kaldırılması konusunun Türkiye ile yapılan hiçbir müzakerede gündeme gelmediğini ve gelemeyeceğini vurguladı. Paşinyan, kararın tamamen güvenlik stratejisinden kaynaklandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Güvenlik stratejisinde meşruiyet unsuru kilit öneme sahiptir. Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini uluslararası olarak tanınan topraklar ve sınırlar çerçevesinde kabul etmemiz gerekir. Bunu devletimizin sürekliliğini sağlamak için yapıyoruz."

Kararın Olası Etkileri Neler Olacak?

Ermenistan'ın bu kararı, bölgedeki siyasi dengeleri ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerini nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor. Kararın olası etkileri şu şekilde sıralanabilir:

• Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini hızlandırabilir.
• Ermenistan'ın iç siyasetinde tartışmalara yol açabilir.
• Bölgedeki diğer ülkelerin tutumunu etkileyebilir.
• Ermenistan'ın uluslararası imajını değiştirebilir.

Bu kararın uzun vadeli sonuçları, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Ermenistan hükümetinin bu beklenmedik adımı, bölgesel siyasette yeni bir sayfa açabilir. Ağrı Dağı'nın pasaportlardan kaldırılması, sembolik bir anlam taşısa da, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu kararın, iki ülke arasındaki diyalog ve iş birliği fırsatlarını artırabileceği gibi, gerginliği de tırmandırabileceği unutulmamalıdır.