Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun önümüzdeki hafta başlayacak görüşmeleri öncesinde flaş bir gelişme yaşandı. İşçi tarafının talebi üzerine hükümetin komisyon üyelerini "pasif" konuma çekmeyi planladığı ve yeni asgari ücret için pazarlığın 25 bin TL ile 28 bin TL aralığında yapılmasının beklendiği iddia edildi. Bu iddia, milyonlarca çalışanın gözünü bu pazarlığa çevirmesine neden oldu.

Asgari Ücret Komisyonunda "Pasifleştirme" Formülü Ne Anlama Geliyor?

İşçi sendikaları Türk-İş ve Hak-İş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının değiştirilmesi yönündeki talebi üzerine hükümetin harekete geçtiği belirtiliyor. Ancak, mevzuatta herhangi bir değişiklik yapılmadan "pasifleştirme formülü" geliştirildiği öne sürülüyor. Bu formüle göre:

• Hazine, Maliye, Çalışma ve Ticaret Bakanlıkları ile TÜİK temsilcileri pazarlık sürecinde aktif rol almayacak.
• Resmi üyeler sadece teknik veri sağlamakla yükümlü olacak.
• Zam pazarlığının ana hattını işçi ve işveren temsilcileri baş başa yürütecek.

Bu yeni pazarlık modelinin, komisyonun ilk toplantısında sunulması bekleniyor. Bu durum, pazarlık sürecinin daha hızlı ve işçi-işveren arasında daha doğrudan bir şekilde ilerlemesine olanak tanıyabilir.

Hükümetin Talebi Dikkate Alması Ne Anlama Geliyor?

Hükümetin, işçi sendikalarının talebini dikkate alarak komisyon yapısında değişikliğe gitme sinyali vermesi, asgari ücret pazarlığının daha uzlaşmacı bir zeminde yürütüleceğine işaret ediyor. Özellikle Türk-İş'in bu konudaki ısrarlı tutumu, hükümetin adım atmasında etkili olmuş gibi görünüyor. Bu durum, işçi kesiminin beklentilerinin karşılanması adına umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak, işveren tarafının bu yeni formüle nasıl yaklaşacağı da merak konusu.

Asgari Ücret Miktarı Ne Olacak?

Asgari ücretin ne kadar olacağı, Türkiye'deki milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren bir konu. Yaşanan ekonomik gelişmeler ve enflasyon oranları dikkate alındığında, işçi sendikalarının beklentileri de yükseliyor. 25 bin TL ile 28 bin TL aralığında bir pazarlığın yapılması, bu beklentilerin bir yansıması olarak görülebilir. Ancak, işveren tarafının maliyetleri de göz önünde bulundurarak daha düşük bir teklif sunması da olası bir senaryo. Bu nedenle, pazarlık sürecinin oldukça çetin geçmesi bekleniyor.

Asgari ücret pazarlığı, milyonlarca çalışanın geçimini doğrudan etkileyecek bir süreç. Hükümetin "pasif üye" formülüyle pazarlığa yeni bir boyut kazandırması, sürecin daha adil ve uzlaşmacı bir şekilde ilerlemesine katkı sağlayabilir. Ancak, asıl belirleyici olan, işçi ve işveren taraflarının ortak bir noktada buluşabilmesi. Sonuç ne olursa olsun, yeni asgari ücretin çalışanların yaşam standartlarını iyileştirmesi ve ekonomik dengeleri koruması gerekiyor.