Atatürk'e Hakaret Mi? Profesörün Mevlit Tepkisi Ortalığı Karıştırdı!
Gündem

Atatürk'e Hakaret Mi? Profesörün Mevlit Tepkisi Ortalığı Karıştırdı!


08 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 08 November 2025

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Uysal'ın, Kocaeli Müftülüğü'nün Atatürk için mevlit okutma kararına yönelik tepkisi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Uysal'ın paylaşımı, Atatürk'e hakaret olarak algılanarak geniş kitleler tarafından eleştirildi. Peki, bu tartışmalı paylaşımın ardından neler yaşandı?

Tartışmanın Fitili: Mevlit Kararı ve Profesörün Tepkisi

Kocaeli Müftülüğü'nün, Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 87. yıl dönümünde tüm camilerde mevlit okutulacağını duyurması, Prof. Dr. Ahmet Uysal'ın sert tepkisine neden oldu. Uysal, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Atatürk İslam’ı bu topraklardan söküp atmaya çalışmışken ve bu tip dini merasimlere karşıyken, Atatürk için mevlit okutmak kimi memnun etmek için?" ifadelerini kullandı.

Bu sözler, kısa sürede binlerce kullanıcının tepkisini çekti. Sosyal medya kullanıcıları, Uysal'ın ifadelerini "Atatürk'e hakaret" ve "Cumhuriyet değerlerine saygısızlık" olarak nitelendirdi. Tepkilerin büyümesi üzerine Uysal, paylaşımını silmek zorunda kaldı.

Tepkiler Dinmiyor: Üniversite Yönetimi Ne Yapacak?

Prof. Dr. Ahmet Uysal'ın paylaşımını silmesine rağmen, ekran görüntüleri hızla yayıldı ve tartışmalar devam etti. Akademisyen hakkında çok sayıda şikayet ve ihbar yapıldı. Üniversite çevrelerinde de büyük tepkiyle karşılanan bu durumun ardından, gözler İstanbul Üniversitesi yönetimine çevrildi. Üniversitenin, Uysal hakkında nasıl bir işlem yapacağı merakla bekleniyor.

Tartışmaya katılan bazı kullanıcılar şu yorumlarda bulundu:

  • "Atatürk'ün mirasına sahip çıkmak hepimizin görevi."
  • "Bu tür provokatif paylaşımlar toplumu ayrıştırmaktan başka bir işe yaramıyor."
  • "Üniversite yönetiminin bu konuda sessiz kalmaması gerekiyor."

Bu olay, Türkiye'de Atatürk'e yönelik farklı görüşlerin ve hassasiyetlerin ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Prof. Dr. Uysal'ın paylaşımı ve sonrasında yaşananlar, ifade özgürlüğü ve saygı sınırları arasındaki ince çizgiyi yeniden gündeme taşıdı.