Anayasa Mahkemesi (AYM),Diyanet İşleri Başkanlığı'nın memur atamalarında uyguladığı mülakat düzenlemesini iptal etti. Bu karar, binlerce memur adayını yakından ilgilendiriyor ve Diyanet'in atama süreçlerinde önemli değişikliklere yol açması bekleniyor.

AYM'nin İptal Kararının Gerekçesi

AYM'nin bu kararı almasındaki temel gerekçe, mülakatların objektif kriterlere dayanmaması ve keyfi uygulamalara açık olması. Mahkeme, mülakatların, adayların liyakatini doğru bir şekilde ölçmediği ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu sonucuna vardı. Bu durum, kamu görevine girişte fırsat eşitliğinin sağlanmasını engelleyerek, hukuk devleti ilkesine de zarar veriyor.

AYM'nin iptal kararında şu ifadelere yer verildiği belirtiliyor: "Mülakatların, adayların bilgi ve yeteneklerini ölçmede yetersiz olduğu, bu nedenle de kamu görevine girişte liyakat ilkesinin tam olarak sağlanamadığı..." Bu karar, Diyanet'in bundan sonraki memur atamalarında mülakat yerine, daha objektif ve şeffaf değerlendirme yöntemleri kullanması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Kararın Diyanet Atamalarına Etkisi

AYM'nin bu kararıyla birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın memur atama süreçlerinde köklü değişikliklere gitmesi bekleniyor. Bundan sonraki atamalarda, mülakat yerine yazılı sınavlar, uygulamalı sınavlar veya diğer objektif değerlendirme yöntemleri kullanılması gündeme gelebilir. Bu durum, memur adayları arasında daha adil ve şeffaf bir rekabet ortamı yaratılmasına katkı sağlayabilir.

Kararın ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, kurumun en kısa sürede AYM'nin kararına uygun olarak yeni bir atama yönetmeliği hazırlaması bekleniyor.

Mülakatların Geleceği Tartışılıyor

AYM'nin Diyanet mülakatlarını iptal etme kararı, kamu kurumlarındaki diğer mülakat uygulamalarını da tartışmaya açtı. Birçok uzman, mülakatların objektif kriterlere dayanmaması durumunda, keyfi uygulamalara yol açabileceği ve liyakat ilkesini zedeleyebileceği görüşünde. Bu nedenle, mülakatların daha şeffaf ve denetlenebilir hale getirilmesi, veya alternatif değerlendirme yöntemlerinin kullanılması gerektiği savunuluyor.

• Mülakatlarda adaylara sorulan soruların önceden belirlenmesi
• Mülakatların video kaydının alınması
• Mülakat sonuçlarının detaylı bir şekilde gerekçelendirilmesi
• Mülakat komisyonlarında farklı uzmanların yer alması

Bu gibi önlemler, mülakatların daha objektif ve adil bir şekilde yapılmasına yardımcı olabilir.

Anayasa Mahkemesi'nin bu önemli kararı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın atama süreçlerinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Mülakatların iptaliyle birlikte, daha adil ve şeffaf bir atama sistemine geçilmesi beklenirken, diğer kamu kurumlarındaki mülakat uygulamalarının da yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu durum, kamu görevine girişte liyakat ilkesinin daha etkin bir şekilde uygulanmasına katkı sağlayabilir.