Bakanı Protesto Şoku! Kadın Eylemciler Gözaltına Alındı!
Gündem

Bakanı Protesto Şoku! Kadın Eylemciler Gözaltına Alındı!


11 June 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 12 June 2025

İstanbul'da eski eşi tarafından sokak ortasında öldürülen Bahar Aksu'nun davası öncesinde adliye önünde basın açıklaması yapan Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK) üyelerinden ikisi, İçişleri Bakanı'nı hedef alan dövizler nedeniyle gözaltına alındı. Gözaltı kararı, dövizlerin "suç unsuru" taşıdığı gerekçesiyle verildi. Bu durum, kadın cinayetlerine karşı mücadele eden aktivistler arasında büyük bir tepkiye yol açtı.

Olayın Arka Planı

34 yaşındaki Bahar Aksu, geçtiğimiz aylarda Şişli'de Rüstem Elibol ve beraberindeki üç kişi tarafından kaçırılmak istenirken, direnmesi üzerine tabancayla vurularak öldürülmüştü. Bu vahim olay, kadın cinayetlerine karşı toplumda büyük bir infial uyandırmıştı. Olayın ardından başlayan dava sürecinde ilk duruşma öncesi Kadın Dayanışma Komiteleri, İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yapmak istedi.

Basın açıklamasında "Düzeniniz batsın, kadınlar yaşasın" yazılı pankart açan KDK üyeleri, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın geçmişte yaptığı açıklamalara da tepki gösterdi. KDK üyeleri, "kadın cinayetlerinden yalnızca tetiği çekenler değil, önlem almayan devlet yetkilileri de sorumludur" şeklinde ifadeler kullandı. Ancak, açıklama sırasında taşınan ve İçişleri Bakanı'nı doğrudan suçlayan dövizlerin savcılık talimatıyla "suç unsuru" sayılması üzerine polis müdahalesi gerçekleşti.

Gözaltılar ve Tepkiler

Müdahale sırasında Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi iki KDK'lı gözaltına alındı. Gözaltıların ardından KDK sorumlusu Senem Doruk İnam, sert tepki göstererek şunları söyledi:

“Bahar Aksu, koruma kararına rağmen sokak ortasında öldürüldü. Devletin görevi vatandaşını korumaktır ama İçişleri Bakanı, kadınları suçlayan açıklamalar yapıyor. Bugün burada kadınları öldürenler kadar onları korumayanları da teşhir etmek için toplandık. Gözaltılarla susturulamayız. Suçluları yüzlerine söylemeye devam edeceğiz.”

İnam, kadınların koruma kararlarına rağmen öldürülmesini "devletin sorumluluğu" olarak tanımlarken, arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını talep etti. Olay, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, gözaltıları eleştirerek ifade özgürlüğüne vurgu yaptı.

Kadın Cinayetleri ve Toplumsal Duyarlılık

Türkiye'de kadın cinayetleri, uzun yıllardır devam eden ve çözülemeyen önemli bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kadın cinayetlerinin önlenmesi için devletin ve toplumun tüm kesimlerinin iş birliği yapması gerekiyor. Bu kapsamda, yasal düzenlemelerin yapılması, farkındalık kampanyalarının düzenlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması büyük önem taşıyor.

Kadın cinayetlerine karşı duyarlılık gösteren ve mücadele eden sivil toplum kuruluşları, bu konuda önemli bir rol üstleniyor. Kadın Dayanışma Komiteleri gibi örgütler, kadın cinayetlerine dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve kadınların haklarını savunmak için çeşitli etkinlikler düzenliyor. Bu türden eylemlerin engellenmesi, toplumsal duyarlılığın ve mücadelenin önünü kesmek anlamına geliyor.

Sonuç

İstanbul'daki protestoda yaşanan gözaltılar, kadın cinayetlerine karşı mücadele eden aktivistlerin sesini kısma girişimi olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı gibi temel hakların ne kadar güvence altında olduğu sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.