Bankacılık sektöründe alarm zilleri çalıyor! Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) açıkladığı son veriler, bankaların tahsili gecikmiş alacaklarındaki (TGA) artışın şaşırtıcı boyutlara ulaştığını gösteriyor. Geçtiğimiz yıl yüzde 3,9 olan TGA artış hızı, bu yılın Nisan ayında yaklaşık 6 katına çıkarak ekonomideki kırılganlığın derinleştiğine işaret ediyor.
TGA'daki Hızlı Yükselişin Nedenleri
TGA'daki bu hızlı yükselişin arkasında yatan temel nedenler arasında ekonomik yavaşlama, yüksek enflasyon ve artan faiz oranları yer alıyor. Şirketlerin ve bireylerin kredi borçlarını ödemekte zorlanması, bankaların tahsilat süreçlerini olumsuz etkiliyor. Özellikle 19 Mart operasyonları sonrasında yaşanan dalgalanmalar, TGA artışını daha da hızlandırmış durumda.
- Ekonomik Yavaşlama: Üretim ve tüketimdeki düşüş, şirketlerin gelirlerini azaltarak borç ödeme kapasitelerini düşürüyor.
- Yüksek Enflasyon: Enflasyon, alım gücünü azaltarak bireylerin ve şirketlerin borçlarını ödemesini zorlaştırıyor.
- Artan Faiz Oranları: Kredi faizlerindeki yükseliş, borçlanma maliyetlerini artırarak ödeme güçlüğüne yol açıyor.
Kredi Piyasasında Daralma Bekleniyor
TGA'daki artışın kredi piyasası üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor. Bankalar, artan riskleri minimize etmek için kredi verme konusunda daha seçici davranabilir ve faiz oranlarını yükseltebilir. Bu durum, şirketlerin ve bireylerin finansmana erişimini zorlaştırarak ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebilir.
Yılbaşından bu yana TGA'daki artış oranı yüzde 17 olurken, 19 Mart operasyonlarından bu yana yaşanan sert dalgalanmalar, tüm göstergelerdeki negatif gelişmeler sonrası son dört haftada TGA artışı hızlandı. TGA’daki haftalık artış hızı yüzde 7,2 düzeyine çıkarken, bireysel ve ticari kredilerde haftalık TGA artışının parasal tutarı 9,3 milyar TL’ye ulaştı.
Konkordato ve İflaslar Artabilir
TGA'daki yükselişin devam etmesi durumunda, konkordato ve iflas başvurularında artış yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Özellikle finansmana erişimde zorluk çeken şirketler, borçlarını ödemekte zorlanarak iflasın eşiğine gelebilir. Bu durum, işsizlik oranlarını artırarak sosyal sorunlara yol açabilir.
Geçen yıl TGA’ların bankaların net kârına oranı yüzde 23 iken, bu yılın ilk dört ayı sonunda bu oran yüzde 39’a yükseldi.
Faiz indirimlerine rağmen TGA’daki artışın hızlanması, ekonomide çarkların yavaşladığını şirketlerin kredi borçlarını ödemekte hızla darboğaza sürüklendiğini ortaya koyarken 17 Nisan’daki yüzde 46 faiz kararından sonra sürecin daha da hızlanması bekleniyor.
Sonuç olarak, bankaların tahsili gecikmiş alacaklarındaki hızlı artış, Türk ekonomisi için ciddi bir risk oluşturuyor. Bu durumun kontrol altına alınabilmesi için, ekonomik istikrarın sağlanması, enflasyonun düşürülmesi ve şirketlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması gerekiyor. Aksi takdirde, kredi piyasasında daralma, konkordato ve iflaslarda artış gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir.