Cesetsiz Cinayette Şok Karar! Yargıtay Müebbeti Bozdu!
Gündem

Cesetsiz Cinayette Şok Karar! Yargıtay Müebbeti Bozdu!


27 October 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 27 October 2025

Yargıtay, kamuoyunda büyük yankı uyandıran "cesetsiz cinayet" olarak bilinen Fatma Uyanık davasında önemli bir karara imza attı. Vahap Varlı'ya verilen müebbet hapis cezası, Yargıtay tarafından "eksik araştırma" gerekçesiyle bozuldu. Bu karar, dosyanın yeniden Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine yol açacak. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bu kararı, davanın seyrini tamamen değiştirebilir.

Davanın Geçmişi ve Yargıtay'ın Gerekçesi

Fatma Uyanık'ın kaybolması ve ardından cesedinin bulunamaması, olayı gizemli bir hale getirmişti. Yerel mahkeme, delilleri değerlendirerek Vahap Varlı'yı müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Ancak Yargıtay, dosyayı inceledikten sonra, olayın tüm yönleriyle aydınlatılmadığına ve eksik araştırmalar yapıldığına kanaat getirdi. Yargıtay'ın kararında, eylemin "bilinçli taksirle ölüme neden olma" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde daha önce yapılan işaret de dikkat çekiyor. Bu durum, davanın seyrinin değişebileceğinin sinyallerini veriyor.

Bilinçli Taksir Nedir?

Bilinçli taksir, failin eyleminin olası sonuçlarını öngörmesine rağmen, bu sonuçların gerçekleşmeyeceğine inanarak hareket etmesidir. Bu durumda, failin kastı olmamasına rağmen, dikkatsiz ve özensiz davranışları sonucu ölüm meydana gelirse, bilinçli taksir hükümleri uygulanır. Yargıtay'ın bu yöndeki değerlendirmesi, Vahap Varlı'nın eyleminin cinayet kastıyla değil, dikkatsizlik sonucu meydana geldiği yönünde bir yorumlamaya işaret ediyor olabilir. Bu durum, ceza miktarında önemli bir indirime yol açabilir.

Davanın Yeniden Görülmesi ve Beklentiler

Yargıtay'ın bozma kararı sonrası dosya, yeniden Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme, Yargıtay'ın bozma gerekçelerini dikkate alarak, eksik görülen hususlarda yeniden araştırma yapacak. Bu kapsamda, yeni tanıkların dinlenmesi, olay yeri incelemesi ve diğer delillerin yeniden değerlendirilmesi söz konusu olabilir. Kamuoyu, davanın yeniden görülmesiyle birlikte, gerçeğin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasını ve adaletin tecelli etmesini bekliyor.

Bu tür davalar, hukuk sistemimizde önemli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Özellikle cesedin bulunamadığı durumlarda, delil yetersizliği nedeniyle suçun ispatı zorlaşabiliyor. Ancak Yargıtay'ın bu kararı, delillerin titizlikle incelenmesi ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğinin altını çiziyor. Unutulmamalıdır ki, adalet sadece cezalandırmak değil, aynı zamanda gerçeği ortaya çıkarmakla da ilgilidir.