Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı'nda 1047. kez bir araya geldi. Bu haftaki eylemde, 12 Nisan 1981'de İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün akıbeti soruldu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin'in de katıldığı açıklamada, Yedigöl'ün kaybediliş süreci ve sonrasındaki hukuk mücadelesi anlatıldı.
Nurettin Yedigöl Nasıl Kaybedildi?
Besna Tosun, Nurettin Yedigöl'ün 1970'lerde üniversite eğitimi için İstanbul'a geldiğini ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olduğunu belirtti. Öğrencilik yıllarında sosyalist gençlik hareketlerinde aktif rol alan Yedigöl hakkında, 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası yakalama kararı çıkarıldı. 12 Nisan 1981'de İdealtepe'de bir eve yapılan baskınla gözaltına alınan Yedigöl'ün, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gayrettepe 1'inci Şube'ye götürüldüğü ve burada ağır işkencelere maruz kaldığı ifade edildi.
Tosun, "İşkenceyle öldürülen Yedigöl'ün bedeni kaybedildi. Baba İsmail Yedigöl, 12 Eylül'ün yarattığı baskı ortamına rağmen başta Kenan Evren olmak üzere tüm ilgili makamlara başvuruda bulundu. Ancak kendisine İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından Nurettin'in hiç gözaltına alınmadığı ve böyle bir kaydın bulunmadığı yönünde cevaplar verildi" dedi. Buna rağmen, 10 kişi Nurettin Yedigöl'ü siyasi şubede gördüklerine dair tanıklık etti ve "şahidiz, işkencede öldürüldü" şeklinde beyanda bulundu. Ancak savcılık bu tanıklıkları dikkate almadı.
Hukuk Mücadelesi Sonuçsuz Kaldı
Ailenin ısrarlı suç duyurularına rağmen sonuç alınamadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen üç ayrı soruşturmada, zaman aşımı gerekçesiyle "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verildi. Anne Zeycan Yedigöl, son olarak 15 Şubat 2013'te Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak Mahkeme, başvuruyu zaman bakımından yetkisizlik gerekçesiyle kabul edilemez buldu. Aile son olarak AİHM'e başvurdu. İsmail ve Zeycan Yedigöl, hayatlarının sonuna dek oğullarını aradılar. Ancak ne Nurettin'e ne de adalete ulaşabildiler.
Adalet Arayışı Devam Ediyor
Açıklamada konuşan Yedigöl'ün kardeşi Müzifer Yedigül, "Acımız kabuk bağladı ama asla dinmedi. Sadece bir mezarımızın olmasını istiyoruz. Bu ülkeye artık barış ve demokrasi gelmesi gerekir. Ama maalesef anti demokratik uygulamalar devam ediyor. Abimin kaybolmasının üzerinden 44 yıl geçti. Kaç yıl geçerse geçsin biz ve çocuklarımız kayıplarımızı atmaktan vazgeçmeyeceğiz. Suçlular cezasını çekene kadar adalet arayışımız devam edecek. Nurettin Yedigöller ölmedi içimizde yaşamaya devam ediyor" dedi.
Eren Keskin ise Nurettin Yedigöl'ün işkenceyle katledildiğini vurgulayarak, "Bu süreçte işkenceyle kaybedilen birçok kişinin ailesi bir dosyaları olduğunu düşünüyordu fakat devlet gözaltında kaybedilenlerin dosyasını açmıyordu ve maalesef sonradan açılan birçok dosyada 'zaman aşımı' denilerek failler yargılamıyor" dedi.
Cumartesi Anneleri, Nurettin Yedigöl ve tüm kayıplar için adalet aramaktan vazgeçmeyeceklerini bir kez daha vurguladı. Ailenin ve insan hakları savunucularının adalet mücadelesi, gelecek nesillere miras kalmaya devam ediyor.
