27 Nisan 2025 Pazar

Deprem Fırsatçıları İş Başında! Sahte Uygulamalara Dikkat!

Türkiye'de yaşanan deprem felaketinin ardından, kötü niyetli kişilerin geliştirdiği sahte "deprem erken uyarı" uygulamalarında ciddi bir artış yaşanıyor. TÜKONFED Siber Güvenlik Komisyonu Başkanı Muharrem Baki, bu tür uygulamaların vatandaşları hem dijital hem de fiziksel anlamda riske attığı konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Sahte Deprem Uygulamaları Siber Tehdit Oluşturuyor

Muharrem Baki, deprem sonrası ortaya çıkabilecek erken bilgi uyarı sistemleri hakkında dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Bu sistemlerin, depremi saniyeler hatta dakikalar öncesinde uyardığını iddia ettiğini belirten Baki, dünyada bu şekilde çalışan örnekler olduğunu ancak sahte uygulamalara karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Özellikle reklamlarla kendilerini pazarlamaya çalışan sahte uygulamaların büyük bir tehlike arz ettiğini belirtti.

Deprem erken uyarı sistemlerinin nasıl çalıştığını anlatan Baki, telefonların içindeki ivmeölçer sensörleri sayesinde küçük sarsıntıların algılanabildiğini ifade etti. Bu uygulamalar, milyonlarca cihazı bir tür mobil sismik sensör ağına dönüştürüyor. Aynı anda birden fazla cihaz aynı bölgede sarsıntı algıladığında, bu veriler sunuculara iletilir ve merkezi bir sistemde karşılaştırılır. Eğer aynı bölgede yeterli sayıda cihaz benzer ivme hareketleri kaydederse ve bu sarsıntılar yıkıcı deprem tanımına uygunsa, uygulama o bölgedeki cihazlara anında uyarı gönderir.

Ancak, sahte deprem uygulamaları sadece yanlış bilgi yaymakla kalmıyor, aynı zamanda telefonlara zararlı yazılım bulaştırıyor. Bu tür uygulamalar, kamera, mikrofon ve konum gibi hassas verilere erişebilir, kullanıcıyı sahte bildirimlerle reklamlara yönlendirerek gelir elde etmeyi hedefleyebilir. Hatta bazı uygulamalar, telefonlara sahte yazılımlar yükleyerek kişisel verileri ele geçirmeyi amaçlar.

Türkiye'de Resmi Mobil Uyarı Sistemi Yok

Baki, dünyada örnekleri bulunan, ABD ve Japonya'da devlet destekli deprem uyarı sistemleri olduğunu aktardı. Bu sistemlerde, devletin kurduğu yer altındaki sismik ölçer cihazlar, cihazlara, bilgisayarlara ve telefonlara bu uyarıyı iletmektedir. Ne yazık ki, Türkiye'de henüz böyle bir sistem mevcut değil.

Devlet tabanlı erken uyarı sistemlerinin Türkiye'de henüz aktif olmadığını belirten Baki, anında bildirim verdiğini iddia eden uygulamalara temkinli yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Uygulamaların talep ettiği izinlerin mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Baki, şu uyarılarda bulundu:

  • Konum, mikrofon, rehber ve dosya erişimi gibi izinleri gereksiz yere isteyen uygulamalardan uzak durulmalı.
  • Telefonumuzdan konum, ses, video, mikrofon gibi izinleri kısıtlamakta yarar var.
  • Ancak bildirimleri ve konumu açık bulundurmamız gerekiyor ki gelen bildirimin olduğumuz yere ve bize ulaşması gerekmekte.

"Deprem korkusu kadar tehlikeli olan şey, dijital güvenliğimizdir. Dijital güvenliğiniz, fiziksel güvenliğiniz kadar önemlidir" diyen Baki, vatandaşları bu konuda dikkatli olmaya çağırdı.

Sonuç olarak, deprem sonrası artan bilgi ihtiyacını fırsata çevirmek isteyen dolandırıcıların tuzağına düşmemek için dikkatli olmak gerekiyor. Resmi ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek, bilinmeyen uygulamalardan uzak durmak ve kişisel verilerimizi korumak, bu zorlu süreçte hem fiziksel hem de dijital güvenliğimizi sağlamak adına büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler