
Gazze'de Ateşkes! İsrail Geri Adım Attı mı? Şok Detaylar!
Gazze'de 2 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar, 9 Ekim'de imzalanan ateşkes anlaşmasıyla yeni bir evreye girdi. İsrail'in tüm gücüyle yok etmeye çalıştığı Gazze'de Filistin halkı teslim olmadı. Altyapısı yerle bir edilen, binlerce sivilin hayatını kaybettiği bir ortamda, Filistinliler direnişleriyle işgalci İsrail'i geri adım atmaya zorladı. Peki bu ateşkes, bölgede kalıcı bir barışın başlangıcı mı?
Ateşkesin Şartları Neler?
Mısır, Türkiye, Katar ve ABD'nin garantörlüğünde imzalanan ateşkes metni, sadece silahların susmasını değil, Gazze'ye insani yardım koridorlarının açılmasını, esir takasını ve İsrail'in kademeli çekilmesini de içeriyor. Üç gün süren müzakerelerin ardından İsrail'in askeri ve diplomatik kozları Şarm El-Şeyh'te boşa düştü. ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kendisini aradığını belirterek, "İsrail'in tüm dünyayla savaşamayacağını söyledim. O da bunu çok iyi biliyor" ifadelerini kullandı.
- Silahların susması
- Gazze'ye insani yardım
- Esir takası
- İsrail'in kademeli çekilmesi
Türkiye'nin Rolü Ne Oldu?
Ateşkesin mimarlarından biri olan Türkiye, bu süreçte sadece diplomatik değil, insani bir sorumluluk da üstlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölge ülkeleri ve ABD Başkanı Donald Trump nezdinde yürüttüğü temaslar, İsrail üzerinde uluslararası baskının artmasında etkili oldu. Ankara, Mısır, Katar ve ABD ile birlikte anlaşmanın uygulanmasının takibinde garantör taraflardan biri olurken, aynı zamanda Gazze'de kurulacak Ortak Görev Gücü'ne katkı verecek taraflardan biri oldu. Bu görev gücü, ateşkesin yürütülmesini sağlamada faaliyet gösterecek.
Jeruselam Post gazetesinin haberine göre Türkiye, ABD, Mısır ve Katar'dan oluşacak ortak görev gücü Gazze'de İsrail saldırıları sonucu öldüğü belirlenen esirlerin cenazelerine ulaşmak dahil ateşkesin yürütülmesini sağlamada faaliyet gösterecek.
Direnişin Zaferi mi?
9 Ekim ateşkesi, sadece bir çatışmasızlık metni değil; aynı zamanda bir politik zaferin ve halk direnişinin tescillenmesi olarak görülüyor. Direniş grupları anlaşmayı “zaferin ilk adımı” olarak nitelerken, Gazze halkı, yıllardır süren abluka ve işgalin ardından gerçek bir nefes alma ihtimaliyle karşı karşıya. Grupların yaptığı açıklamada, "İki yıldır devam eden Siyonist soykırımda önceliğimiz, savaşın tamamen ve derhal durması, ablukanın kaldırılması, yardımların girişinin sağlanması, bölgenin yeniden inşasının başlatılması ve esir takasının sağlanmasını içerecek bir anlaşmaya varmaktı" ifadeleri kullanıldı.
Terör devleti İsrail’in geçmiş yıllardan ve anlaşmalardan bilinen kirli sicili, ateşkese ne kadar sadık kalacağı, yardımların engellenip engellenmeyeceği ve geri çekilmenin tamamlanıp tamamlanmayacağı gibi soruları içeriyor. Bunun yanında Gazze’nin yeniden inşasına kimlerin nasıl katkı sunacağı, uluslararası çapta İsrail ve Netanyahu hükümeti hakkında açılan davaların geleceği bu dönemin kaderini belirleyecek.
Bu ateşkes, işgalci güç için bir askeri başarısızlık kadar, bir diplomatik teslimiyet anlamına da geliyor. İsrail, tüm gücüyle girdiği Gazze’den çıkmak zorunda kaldı. Bunu sağlayan ise yalnızca uluslararası baskı değil, Filistin halkının iki yıl boyunca sergilediği onurlu ve kararlı direniş olduğu bir gerçek. Trump'tan Erdoğan'a 'Gazze' teşekkürü: Kişisel olarak ilgilendi Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze için görev gücünde yer alacağız Dünya Gazze için ayakta