İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları aralıksız devam ediyor. Son olarak, Deyr el-Belah bölgesinde ve Han Yunus'taki Nasır Hastanesi yakınında gazetecilerin kaldığı çadır hedef alındı. Bu saldırıda Filistinli gazeteci Hilmi el-Fakavi hayatını kaybederken, 9'u gazeteci olmak üzere 10 kişi yaralandı. Bu acı olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Gazetecilerin Kaldığı Çadıra Hava Saldırısı

Gazze'deki gazetecilerin kaldığı çadırın hedef alınması, İsrail'in savaş hukukunu ihlal ettiği yönünde ciddi eleştirilere yol açtı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, bombardıman sonrası gazeteci Fakavi'nin çadırda yanarak can verdiği belirtildi. Bu vahim olay, bölgedeki gazetecilerin ne denli büyük bir risk altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve diğer basın kuruluşları, saldırıyı şiddetle kınayarak bağımsız soruşturma çağrısında bulundu.

Gazze'de Yaşamını Yitiren Gazetecilerin Sayısı Arttı

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 210'a yükseldi. Bu rakam, modern savaş tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Gazetecilerin hedef alınması, savaşın seyrini ve gerçeklerini dünyaya duyurmaya çalışanların susturulması anlamına geliyor. Bu durum, ifade özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

• 210 gazeteci İsrail saldırılarında hayatını kaybetti.
• Gazetecilerin kaldığı çadır hedef alındı.
• Uluslararası kamuoyu soruşturma çağrısında bulundu.

Gazze'deki Çocukların Durumu Endişe Verici

Gazze'deki çatışmaların en büyük mağdurlarından biri de çocuklar. 602 bin çocuk felç riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Sağlık hizmetlerinin yetersizliği, temiz suya erişimdeki zorluklar ve sürekli devam eden bombardımanlar, çocukların sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze'deki çocuklara yönelik acil yardım çağrısında bulunuyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, sadece gazetecileri değil, tüm sivilleri hedef alarak büyük bir insani krize yol açmaktadır. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve sorumluların yargılanması için harekete geçmesi gerekmektedir. Gazze'deki şiddetin sona ermesi ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için diplomatik çabaların artırılması elzemdir.