İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD ile müzakerelerden bir sonuç çıkacağına dair umutsuzluğunu dile getirerek, ülkesinin uranyum zenginleştirme faaliyetlerine devam edeceğini ve bu konuda kimseden izin almayacağını belirtti. Bu açıklamalar, 19 Mayıs 2024'te helikopter kazasında hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekiler için düzenlenen anma töreninde yapıldı.

Hamaney'den Müzakere Eleştirisi

Hamaney, törende yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan başta olmak üzere birçok üst düzey yetkili ve yabancı diplomatın yanı sıra Hizbullah lideri Nasrallah'ın oğlunun da hazır bulunduğunu belirtti. Konuşmasında, ABD ile müzakere sürecine değinerek şunları söyledi:

"Şehit Reisi, ABD ile doğrudan müzakere etmeyeceğini açıkça dile getirdi. Tabii Şehit Reisi döneminde dolaylı görüşmeler oldu ancak sonuç alınamadı. Hala işe yarayacağını düşünmüyoruz ve ne olacağını bilmiyoruz."

Hamaney, ABD'nin doğrudan müzakere talebine karşı çıkarak, bu ısrarın ardında İran'ı tehdit ve hilelerle müzakere masasına çekme amacı güttüğünü iddia etti. Bu durum, İran'ın müzakere konusundaki çekincelerini bir kez daha ortaya koydu.

Uranyum Zenginleştirme Resti

ABD'nin müzakerelerde İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurma talebine sert bir yanıt veren Hamaney, "Bu dolaylı müzakerelere katılan karşı taraf saçma konuşmalar yapmamaya çalışmalıdır. İran'ın uranyum zenginleştirmesine izin verilmeyeceğini söylemek büyük bir hatadır. İran, şu veya bu yerden izin beklemiyor." şeklinde konuştu. Bu sözler, İran'ın nükleer programından geri adım atmayacağını açıkça gösteriyor.

Nükleer Müzakerelerin Geleceği

İran ile ABD arasındaki nükleer müzakere süreci, uzun süredir devam eden bir çıkmazda. Tahran, nükleer programını atom bombası üretmesini engelleyecek şekilde kısıtlama karşılığında yaptırımların kaldırılmasını istiyor. ABD ise İran'ın her düzeyde uranyum zenginleştirme faaliyetini durdurmasını talep ediyor. Bu taleplerin karşılanmaması durumunda müzakerelerin geleceği belirsizliğini koruyor.

ABD'li yetkililerin daha önceki açıklamalarında Tahran'ın düşük düzeyde uranyum zenginleştirmesini kabul edebileceklerini belirtmelerine rağmen, son zamanlarda İran'ın her düzeyde uranyum zenginleştirme işlemini durdurmasını talep etmeleri, müzakerelerin seyrini değiştirmiş durumda. İran ise düşük düzeyde uranyum zenginleştirme faaliyetinin müzakere konusu edilemeyeceğini vurgulayarak, taviz vermeyeceğini gösteriyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'nin daha önceki açıklamalarında, anlaşma olsun ya da olmasın ülkesinin uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdüreceğini ve ABD'nin bu konudaki ısrarının müzakereleri durduracağını ifade etmesi, Hamaney'in son açıklamalarıyla birleştiğinde, nükleer müzakerelerin geleceği açısından umut vaat etmiyor.

Hamaney'in bu sert açıklamaları, İran'ın nükleer programı konusundaki kararlılığını ve ABD ile müzakerelerdeki umutsuzluğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu durum, bölgedeki gerginliği tırmandırabilecek potansiyele sahip ve uluslararası toplumun dikkatle izlediği bir gelişme olarak öne çıkıyor.