İBB'de Şok İddia! Toplu Taşımada Neler Dönüyor?
Gündem

İBB'de Şok İddia! Toplu Taşımada Neler Dönüyor?


28 September 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 28 September 2025

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, toplu taşıma araçlarının bakım ve onarımı için verilen ihalelerle ilgili çarpıcı detaylar gün yüzüne çıkmaya başladı. Yaklaşık 12 milyar liralık devasa bir ihale ve "Tamirci Remzi" olarak bilinen bir şahsın ismi, soruşturmanın odak noktası haline geldi. Bu gelişmeler, İstanbul'daki toplu taşıma sisteminde neler olup bittiği sorusunu akıllara getiriyor.

İhalelerde Usulsüzlük İddiaları

İddialara göre, İBB'deki toplu taşıma araçlarının bakım ve onarım ihalelerinde usulsüzlükler yapıldı. "Tamirci Remzi" olarak tanınan kişinin şirketine verilen ihalelerin, piyasa değerinin çok üzerinde olduğu ve rekabet koşullarının sağlanmadığı öne sürülüyor. Bu durum, kamu kaynaklarının israf edildiği ve yolsuzluk yapıldığı şüphesini doğuruyor.

Soruşturmanın Kapsamı Genişliyor

İBB'deki yolsuzluk soruşturması kapsamında, şimdiye kadar birçok kişi ifadeye çağrıldı ve bazı yöneticilerin görevden alındığı belirtiliyor. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, yeni detayların ortaya çıkması ve daha fazla kişinin zanlı sıfatıyla yargılanması bekleniyor. Soruşturmanın kapsamı, sadece toplu taşıma ihaleleriyle sınırlı kalmayıp, diğer alanlara da sıçrayabileceği konuşuluyor.

İstanbul'da Toplu Taşıma Krizi mi?

İBB'deki yolsuzluk iddiaları, İstanbul'daki toplu taşıma sistemini derinden etkileyebilir. Usulsüz ihaleler ve kamu kaynaklarının israfı, toplu taşıma araçlarının bakım ve onarımının aksamasına, seferlerin gecikmesine ve hatta durmasına neden olabilir. Bu durum, milyonlarca İstanbullunun günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve büyük bir toplu taşıma krizine yol açabilir. İstanbul'daki toplu taşıma sisteminin geleceğiyle ilgili endişeler artıyor.

Soruşturmanın sonuçları, İBB'deki yönetim anlayışını ve toplu taşıma sistemini yeniden şekillendirebilir. Eğer iddialar doğruysa, sorumluların cezalandırılması ve kamu kaynaklarının geri kazanılması sağlanmalı. Ayrıca, benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemler alınmalı ve şeffaf bir yönetim anlayışı benimsenmeli. Aksi takdirde, İstanbullular toplu taşıma hizmetlerinden mahrum kalabilir ve şehirdeki yaşam kalitesi düşebilir.