Konya'dan yükselen önemli bir kültür sesi olan Emine Simge Akoğul ile yapılan röportaj, radyo ve televizyonculuğun yanı sıra Konya'nın kültürel zenginliklerine ışık tutuyor. Akoğul, "10'dan Sonra" programının yapımcısı ve sunucusu olarak, Konya'nın kültürel ve manevi atmosferini izleyicilere aktarmaya devam ediyor.

Konya'da Yaşamak ve Medya Sektörüne Giriş

Konyalı olmanın ve Konya'da yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlatan Akoğul, "Konyalı olmak ve Konya’da yaşamak hem geleneksel hem de modern unsurların iç içe geçtiği bir yaşam tarzı sunar insana," diyor. Şehrin tarihi ve kültürel dokusunun derin bir manevi atmosfer yarattığını belirten Akoğul, bu durumun huzur verici olduğunu ifade ediyor.

Medya sektörüne girişini ise şöyle anlatıyor: "Mesleğe 1998 yılında Radyo ile başladım, 1999 da radyo ile birlikte Konya’nın yerel televizyonu KTV ile devam etti bu yolculuğum. 2009 yılından bu yana da Kontv de program yapımcılığı ve sunuculuğuna devam ediyorum." Radyoculuğun sesle yolculuğa çıkmak olduğunu vurgulayan Akoğul, sesin gizemine dikkat çekiyor.

KONTV'deki görevlerinden bahseden Akoğul, hem canlı yayın sabah kuşağı programı hem de aktüel bir program yaptığını belirtiyor. Her iki programın da kendisi için öncelikli olduğunu ifade ederek, "İkisi de hayattan, hayatın içinden," diyor.

"10'dan Sonra" Programı ve Anlaşılmanın Önemi

"10'dan Sonra" programının 2020 yılından beri devam ettiğini belirten Akoğul, programın içeriği hakkında şunları söylüyor: "Kadim konuları yeni bir dil ve anlayışla anlatma dikkati görüyorum ben sabah kuşağında da…" Programda anlaşılmanın önemine vurgu yapan Akoğul, "Anlaşılmadığınız sürece tüm emeğiniz çöptür," diyor ve seyirciyle ortak bir zemin oluşturmaya çalıştıklarını belirtiyor.

Program konukları arasında çeşitli alanlardan sanatçıların yer aldığını ifade eden Akoğul, kültüre ve sanata yayınlarında yer vermeye çalıştığını söylüyor. Müziğin insan ruhuna iyi geldiğine inandığını belirten Akoğul, programda canlı performanslara da yer veriyor.

Konuklarının söylemek istediklerini daha doğru ve düzenli söyleyebilmesi için güvenli bir alan oluşturmaya çalıştıklarını anlatan Akoğul, ön görüşmelerin önemine değiniyor. Ancak canlı yayın heyecanının bazen beklenmedik durumlar yaratabildiğini ifade ediyor.

Program için "hayata içeriden sihirli bir dokunuş" ifadesini kullanan Akoğul, gönüllere dokunmaya çalıştıklarını ve bunun geri dönüşünü en iyi haliyle aldıklarını belirtiyor.

Etkinliklerde sunuculuk yapmanın kamera karşısında konuşmaktan daha farklı olduğunu söyleyen Akoğul, kamera karşısında daha rahat hissettiğini ifade ediyor. Halkla ilişkiler ve çocuk gelişimi alanlarındaki eğitiminin programlarına olumlu yansıdığını belirten Akoğul, sağlık sektöründe çalışmasının da halk sağlığını ekrana yansıtması bakımından bir avantaj olduğunu söylüyor.

Son olarak, insanların ilgisini görmek ve yararlandıklarına tanık olmanın tarif edilemez bir duygu olduğunu ifade eden Akoğul, izleyicileriyle ve takipçileriyle karşılaştığında kendilerini ailelerinden biri gibi görüp kucakladıklarını ve onları çok sevdiğini belirtiyor.

Emine Simge Akoğul'un Konya'dan yükselen kültür sesi olarak yaptığı çalışmalar, şehrin kültürel zenginliklerini ve manevi değerlerini geniş kitlelere ulaştırmaya devam ediyor. Radyo ve televizyonculuk alanındaki deneyimiyle Akoğul, izleyicilerine ilham vermeye ve gönüllerine dokunmaya devam edecek gibi görünüyor.