Türkiye'de "Okulda Beslenmenin Hakkını Verelim" kampanyası, ücretsiz ve sağlıklı okul yemeği konusunu yeniden gündeme taşıdı. Sulukule Gönüllüleri Derneği Gönüllü Koordinatörü Işıl Seray Gençer, bu konudaki tartışmalara katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Gençer, sorunun bütçe yetersizliğinden ziyade, devletin konuya bakış açısıyla ilgili olduğunu vurguladı. Peki, tüm öğrencilere ücretsiz yemek sağlamanın maliyeti gerçekten MEB bütçesinin sadece %13'ü mü? İşte detaylar…

Ücretsiz Okul Yemeği: Lütuf Değil Hak!

Işıl Seray Gençer, Türkiye'de okulda beslenme ihtiyacı olan öğrenci sayısına dair kapsamlı verilerin eksikliğine dikkat çekiyor. OECD verilerine göre, Türkiye'de 15 yaşındaki öğrencilerin %20'si, yani her beş çocuktan biri, yeterli parası olmadığı için haftada en az bir kez yemek yiyemiyor. Bu durumun bir hak ihlali olduğunu savunan Gençer, MEB verilerine göre örgün eğitimde öğrenim gören yaklaşık 18 milyon öğrencinin beslenme hakkının karşılanması gerektiğini belirtiyor.

"Beslenme, tabii ki bir ihtiyaç meselesi; ama bundan öte bir hak meselesidir." diyen Gençer, bu konunun sadece bir sosyal yardım olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor.

Okulda Beslenmenin Önemi: Sadece Karın Doyurmak Değil!

Ücretsiz ve sağlıklı okul yemeğinin çocukların hayatında birçok şeyi değiştirebileceğine dikkat çeken Gençer, bu uygulamanın faydalarını şöyle sıralıyor:

• Çocuğun okulla olan bağını güçlendirir ve okula devamını sağlar.
• Okul ikliminin iyileşmesine katkıda bulunur; çocuklar kendilerini daha güvende hisseder, aidiyet duyguları artar.
• Çocukların sağlıklı besin öğelerine düzenli erişebilmesi anlamına gelir.
• Birlikte yemek yemek, paylaşmak ve eşit şartlarda bir araya gelmek, çocukların sosyal becerilerini ve okula uyumunu güçlendirir.
• Ailenin üzerindeki ekonomik yükü azaltır.

Gençer, okulda sağlıklı gıdaya erişemeyen çocukların derse odaklanamadığını, yorgunluk, halsizlik gibi durumların açığa çıktığını belirtiyor. Bu çocukların genellikle "ders dinlemeyen" veya "başarısız" gibi etiketlerle karşılaştığına dikkat çekerek, bu durumun okul terkine kadar gidebileceğini ifade ediyor.

Bütçe Mi, Bakış Açısı Mı? Asıl Sorun Ne?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinin yetersiz olduğuna ilişkin iddialara cevap veren Gençer, asıl sorunun "bütçe değil öncelik meselesi" olduğunu savunuyor. "Asıl mesele, beslenmenin bir hak olarak değil, yalnızca bir sosyal yardım konusu olarak görülmesidir." diyen Gençer, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre çocuk yoksulluğu oranında Türkiye'nin %33,8 ile Kolombiya'nın ardından ikinci sırada yer aldığını hatırlatıyor.

Yapılan hesaplamalara göre, tüm kademelerdeki öğrencilere ücretsiz bir öğün sağlanmasının toplam maliyeti, Bakanlık bütçesinin yalnızca %13'üne denk geliyor. Gençer, bir çocuğun okulda ücretsiz 1 öğün yemeğinin ortalama maliyetinin okul öncesi için günde 36,05 ₺, ilk ve ortaokul için günde 48,91 ₺, lise içinse günde 61,77 ₺ olduğunu belirtiyor.

Sonuç olarak, ücretsiz ve sağlıklı okul yemeği uygulamasının hem çocukların bugünü hem de geleceği için önemli bir yatırım olduğu vurgulanıyor. Bu uygulamanın uzun vadede sağlık ve eğitim harcamalarını azaltacağı düşünüldüğünde, bütçenin yalnızca %13'üne denk gelen bu giderin aslında yüksek olmadığı görülüyor.