
Rasim Ozan Kütahyalı Neden Korunuyor? Şok Eden Tehdit Geçmişi!
Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, yıllar önce kendisine verilen koruma kararının ardındaki nedenleri açıkladı. Son günlerde çakarlı araçlarla ilgili tartışmaların odağında olan Kütahyalı, bu konuda hem kişisel deneyimini paylaştı hem de geçmişe dair çarpıcı detayları gün yüzüne çıkardı. Kütahyalı, 2008 yılında DHKP-C tarafından hedef gösterildiğini ve bu nedenle Emniyet tarafından kendisine koruma verildiğini belirtti. Yıllar sonra bile tehdit almaya devam ettiğini söyleyen Kütahyalı, yakın zamanda yaşadığı bir olayı da aktardı.
Tehditler Nasıl Başladı?
Rasim Ozan Kütahyalı, 2008 yılında Taraf Gazetesi'nde yazarlık yaparken kendisine yönelik tehditlerin başladığını ifade etti. Emniyet yetkilileri tarafından arandığını ve DHKP-C'nin kendisini hedef listesine aldığı bilgisinin verildiğini söyledi. Kütahyalı, tehditlerin kaynağını Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan ile ilgili yazdığı bir yazıya bağladı. Kütahyalı'nın bu konudaki açıklamaları şu şekilde:
“2008 senesi, Taraf gazetesi yazarıyım. Emniyetten aradılar dediler ki ‘DHKP-C sizi listeye yazdı.’ Ben Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ile ilgili bir yazı yazdım. Ulusalcılardır dedim. ‘Devrimci önderlere ettiğin küfürlerden dolayı…’ sözleriyle DHKP-C beni listeye yazmış. Emniyet ‘Size yakın koruma tahsis edildi. Ciddi tehlike var’ dedi. Bu yüzden çakarlı araç literatürünü iyi biliyorum.”
Bu gelişmeler üzerine Kütahyalı'ya yakın koruma tahsis edildi ve o günden sonra güvenlik önlemleri altında yaşamaya başladı.
Yıllar Sonra Bile Devam Eden Tehditler
Kütahyalı, yıllar geçmesine rağmen tehditlerin etkisinin hala sürdüğünü vurguladı. Yakın zamanda yaşadığı bir olayı anlatarak, bu durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Mustafa Kemal Mahallesi yakınlarında bir arkadaşıyla yemek yerken, yanlarına yaklaşan bir kişinin kendisine yönelik tehditler savurduğunu belirtti. Kütahyalı, bu kişinin DHKP-C bağlantılı olduğunu ve geçmişte bu örgütten dolayı hapis yattığını öğrendiğini söyledi. Kütahyalı'nın bu olayla ilgili açıklaması ise şöyle:
“Ben geçenlerde Mustafa Kemal Mahallesi’ne yakın bir yerde arkadaşımla görüştüm. O gün de korumam orada oturuyor. Hakikaten biz yemek yerken bir adam geldi, ‘Deniz Gezmiş, Mahir Çayan’a ettiğin lafları unutmadım’ dedi. DHKP-C’den yatıp çıkmış birisiymiş.”
Bu olay, Kütahyalı'nın hala ciddi bir tehdit altında olduğunu ve koruma kararının ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gösterdi.
Türkiye'de Gazetecilere Yönelik Tehditler ve Koruma Önlemleri
Rasim Ozan Kütahyalı'nın yaşadığı bu olay, Türkiye'de gazetecilere yönelik tehditlerin ve bu tehditlere karşı alınan koruma önlemlerinin önemini bir kez daha gündeme getirdi. Türkiye'de birçok gazeteci, yaptıkları haberler ve yazdıkları yazılar nedeniyle çeşitli örgütler ve gruplar tarafından hedef gösteriliyor. Bu durum, basın özgürlüğünü tehdit ederken, gazetecilerin can güvenliğini de tehlikeye atıyor. Bu nedenle, devletin gazetecileri koruma altına alması ve gerekli güvenlik önlemlerini alması büyük önem taşıyor.
- Gazetecilere yönelik tehditlerin ciddiye alınması
- Koruma kararlarının titizlikle uygulanması
- Basın özgürlüğünün güvence altına alınması
Bu önlemler, gazetecilerin güvenli bir şekilde görevlerini yapabilmeleri için elzemdir.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın 2008 yılından beri devam eden koruma kararı, Türkiye'de gazetecilerin karşı karşıya olduğu risklerin somut bir örneği. Kütahyalı'nın yaşadığı bu olay, gazetecilere yönelik tehditlerin sadece geçmişte kalmadığını, günümüzde de devam ettiğini gösteriyor. Bu durum, basın özgürlüğünün korunması ve gazetecilerin güvenliğinin sağlanması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Umuyoruz ki, Türkiye'de gazeteciler, herhangi bir tehdit altında kalmadan, özgürce görevlerini yapabilir ve kamuoyunu doğru bilgilendirebilirler.