Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM),Türkiye'nin 2025 Mayıs ayında son 55 yılın en yüksek sıcaklıklarından birini yaşadığını duyurdu. Bu durum, iklim değişikliği etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiğinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Türkiye'de Mayıs Ayı Sıcaklık Rekorları

MGM'nin "2025 Yılı Mayıs Ayı Ortalama Sıcaklıklarının 1991-2020 Normallerine Göre Mukayesesi" raporuna göre, Türkiye genelinde sıcaklıklar farklı bölgelerde değişkenlik gösterdi. Kızılcahamam çevresinde mevsim normallerinin altında seyrederken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu'nun güney ve doğusu, Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısı, Akdeniz'in iç kesimleri ve bazı kıyı bölgelerinde mevsim normallerinin üzerinde seyretti. Raporda dikkat çeken noktalar şunlar oldu:

• En düşük sıcaklık -2,1 derece ile Kangal'da ölçüldü.
• En yüksek sıcaklık ise 43,1 derece ile Ceylanpınar'da kaydedildi.
• 1991-2020 normallerine göre Mayıs ayı ortalama sıcaklığı 17,1 derece iken, 2025 Mayıs ayında bu değer 18 derece olarak gerçekleşti.

MGM raporunda, 2025 Mayıs ayının, 1991-2020 normalleri Mayıs ayı ortalamasının 0,9 derece üzerinde gerçekleştiği belirtildi. Bu durum, 2025 Mayıs'ını son 55 yılın en sıcak 9'uncu Mayıs ayı olarak kayıtlara geçirdi.

İklim Değişikliğinin Etkileri

Bu sıcaklık rekoru, iklim değişikliğinin etkilerinin Türkiye'de de hissedildiğinin açık bir göstergesi. Uzmanlar, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir politikaların uygulanması gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, benzer sıcaklık rekorlarının daha sık yaşanabileceği ve bunun tarım, su kaynakları ve insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olabileceği uyarısında bulunuyorlar.

İklim değişikliği, dünya genelinde hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırıyor. Türkiye'de de kuraklık, sel, orman yangınları gibi doğal afetlerin sıklığı ve şiddeti son yıllarda arttı. Bu durum, iklim değişikliğine uyum stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasının önemini ortaya koyuyor.

2025 Mayıs ayında yaşanan bu sıcaklık rekoru, iklim değişikliğinin etkilerinin ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bireysel ve toplumsal olarak alınacak önlemlerle, bu olumsuz etkilerin azaltılması ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakılması mümkün.