Gazze'ye insani yardım taşırken uluslararası sularda İsrail tarafından alıkonulan Madleen gemisindeki Türk vatandaşı Şuayb Ordu hakkında flaş bir karar verildi. Ordu'nun, İsrail'den Almanya'ya sınır dışı edileceği açıklandı. Bu beklenmedik gelişme, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Dışişleri Bakanlığı Devrede

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliği yetkililerinin, Şuayb Ordu ve avukatlarıyla sürekli temas halinde olduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada, “İsrail güçlerince alıkonulan Madleen adlı gemide bulunan vatandaşımız Şuayb Ordu'nun yarın serbest bırakılarak İsrail’den ayrılması öngörülmektedir” ifadelerine yer verildi. Bakanlık, ayrıca Almanya vatandaşı Yasemin Acar'ın durumunun da yakından takip edildiğini ve ailelerin düzenli olarak bilgilendirildiğini vurguladı.

Madleen Gemisi Olayı Neydi?

İçinde 12 aktivistin bulunduğu Madleen yelkenlisi, abluka altındaki Gazze'ye yardım ulaştırmak amacıyla 1 Haziran'da İtalya'nın Katanya kentinden yola çıkmıştı. Gemide, Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar'ın yanı sıra, Türkiye'den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya, İspanya, Hollanda, Fransa ve İsveç'ten aktivistler de bulunuyordu. İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik ablukayı kırmayı hedefleyen Madleen gemisine uluslararası sularda müdahale etmişti.

• Gemi, Gazze'ye insani yardım taşıyordu.
• İçinde 12 aktivist bulunuyordu.
• İsrail ordusu tarafından alıkonuldu.

Uluslararası Tepkiler

Olayın ardından uluslararası kamuoyundan tepkiler yükseldi. Birçok ülke ve sivil toplum kuruluşu, İsrail'in bu müdahalesini kınadı. Aktivistlerin serbest bırakılması ve Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması çağrıları yapıldı. Türkiye, başından beri olayı yakından takip ederek vatandaşının haklarını korumak için diplomatik girişimlerde bulundu.

Şuayb Ordu'nun sınır dışı edilmesi, Madleen gemisi olayının bir başka önemli gelişmesi olarak kayıtlara geçti. Olayın seyrini ve Gazze'ye yönelik insani yardımların geleceğini nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Türkiye'nin bu konudaki diplomatik çabaları ve uluslararası kamuoyunun tepkisi, önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler açısından belirleyici olacak.