Suriçi'nde Dayanışma Rüzgarı: Takas Pazarı ile Yeni Bir Soluk!
Gündem

Suriçi'nde Dayanışma Rüzgarı: Takas Pazarı ile Yeni Bir Soluk!


10 October 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 10 October 2025

Diyarbakır'ın tarihi dokusuyla ünlü Suriçi ilçesinde, tüketim kültürüne alternatif bir soluk getiren takas pazarı kuruldu. Sanatçı Şevin Yel'in öncülüğünde hayata geçirilen bu pazar, paylaşım kültürünü canlandırmayı ve tüketim alışkanlıklarını sorgulamayı hedefliyor. Tarihi bir konakta başlayan bu anlamlı hareket, kentin kültürel mirasıyla da uyum sağlıyor.

Takas Pazarı: Paranın Değil, Paylaşımın Gücü

Takas pazarına katılanlar, kullanmadıkları eşyalarını getirerek birbirleriyle takas ediyor. Bu etkinlik, paranın hüküm sürmediği, paylaşımın ön planda olduğu bir ortam sunarak hem ekolojik farkındalığı artırıyor hem de kentte yeni bir topluluk ruhu oluşturuyor. Sanatçı Şevin Yel, bu projenin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlatıyor: "Bir arkadaşım zor bir dönemden geçiyordu ve dolabındaki eşyalardan kurtulmak istiyordu. İlk aklına gelen çözüm satmaktı. Ben de 'Neden takas etmiyoruz, birbirimizle paylaşmıyoruz?' dedim. Böylece paylaşma ve takas etme fikri doğdu. O gün sadece eşyalar değil, hikâyeler de dolaşmaya başladı."

Suriçi'nden Yayılan Bir Dayanışma Hareketi

Başlangıçta birkaç arkadaşın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu fikir, zamanla büyüyerek Sur'un dar sokaklarından yayılan bir dayanışma hareketine dönüştü. Katılımcılar sadece eşyalarını değil, müziklerini, sohbetlerini, hikâyelerini, düşüncelerini ve geleceğe dair umutlarını da paylaşıyor. Yel, "Bu süreç, birlikte üretmenin en görünür haliydi. Artık sadece eşyalar değil, eşya üzerinden ilişkiler de el değiştiriyor," diyerek bu hareketin önemini vurguluyor.

Takas Pazarı: Tüketim Alışkanlıklarını Sorgulamak

Takas pazarının amacı, sadece takas temelli ekonomik ilişkileri canlandırmak değil, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarını sorgulamak ve ekolojik yaşam biçimini görünür kılmak. Şevin Yel, takas pazarının yarattığı dönüşümü şu sözlerle ifade ediyor: "Neden her şeyin karşılığı para olmak zorunda? Takas pazarı sayesinde paylaşım ve dayanışma ortamı oluştu. Bu da düşünme kapasitemizi, ilişkilenme biçimimizi değiştirdi. Zaman geçtikçe paylaşmanın başka bir olasılığı da bize sunduğunu, hatta alternatifleri önümüze koyduğunu fark ettik."

Önceleri kadınlar arasında başlayan bu etkinlik, zamanla farklı kimlikleri bir araya getirerek daha kapsayıcı bir hale geldi. Yel, geldikleri aşamayı şu sözlerle özetliyor: "Şimdiye kadar dört buluşma yaptık. En son gerçekleşen etkinliğe yirmi kişi katıldı. Büyüklük değil, samimiyet önemli. Bu alan, birbirimizi tanımak ve dayanışmak için nefes aldığımız bir yer oldu. Geçen yıl sadece kadınlarla yapıyorduk, ama bu yıl talep artınca karma bir buluşma düzenledik. Herkes vardı. O sınırların kalktığı hal bana çok iyi geldi. Örneğin bir katılımcı kitaplarını pazara getirdi. Kitaplar ortama bambaşka bir ruh kattı. Aslında paylaşımın en eski biçimi de buydu, bilgi ve hikayeyi elden ele vermek gibi."

Suriçi'nde başlayan bu dayanışma hareketi, tüketim odaklı yaşam tarzına karşı anlamlı bir alternatif sunuyor. Takas pazarı, sadece eşyaların değil, aynı zamanda umutların, hikayelerin ve dayanışma ruhunun paylaşıldığı bir platform olarak, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Bu türden girişimlerin artması, daha sürdürülebilir ve paylaşımcı bir toplumun inşası için büyük önem taşıyor.