14 Mayıs 2025 Çarşamba

Türkiye'de Doğurganlık Alarmı! Bebek Sayısı Rekor Düşüşte

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son doğum istatistikleri, ülkenin demografik yapısında önemli bir değişime işaret ediyor. Doğurganlık hızındaki düşüş, gelecekteki nüfus projeksiyonları açısından endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. Peki, bu düşüşün nedenleri neler ve Türkiye'yi neler bekliyor?

Doğurganlık Hızındaki Keskin Düşüş

TÜİK verilerine göre, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden 'toplam doğurganlık hızı', 2001 yılında 2.38 çocuk iken, 2014'ten itibaren sürekli bir düşüş göstererek 2024'te 1.48 çocuk seviyesine geriledi. Bu oran, 2023 yılında 1.51 olarak kaydedilmişti. Bu düşüş, Türkiye'nin nüfusunun yenilenme eşiği olan 2.1'in son sekiz yıldır altında seyrettiğini gösteriyor.

Bebek Sayısında Büyük Azalma

Doğurganlık hızındaki düşüş, doğal olarak bebek sayısında da belirgin bir azalmaya yol açtı. Geçtiğimiz yıl Türkiye'de canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 olarak gerçekleşti. Bu rakam, önceki yıllara göre önemli bir düşüşü ifade ediyor. Peki, bu düşüşün nedenleri neler olabilir?

  • Ekonomik Faktörler: Artan hayat pahalılığı, işsizlik ve ekonomik belirsizlikler, ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını ertelemelerine veya daha az çocuk sahibi olmayı tercih etmelerine neden olabilir.
  • Eğitim Seviyesi: Kadınların eğitim seviyesinin yükselmesi, iş hayatına daha fazla katılmaları ve kariyer odaklı olmaları, doğum yapma yaşını ertelemelerine veya çocuk sayısını azaltmalarına yol açabilir.
  • Şehirleşme: Kırsal kesimden şehirlere göç, geleneksel aile yapısının değişmesine ve çocuk sahibi olma eğiliminin azalmasına neden olabilir.
  • Doğum Kontrol Yöntemleri: Doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlaşması, ailelerin istedikleri zaman ve sayıda çocuk sahibi olmalarını kolaylaştırarak doğurganlık hızını etkileyebilir.

Gelecekte Neler Bekleniyor?

Doğurganlık hızındaki düşüşün devam etmesi halinde, Türkiye'nin gelecekteki nüfus yapısı önemli ölçüde etkilenebilir. Nüfusun yaşlanması, işgücü açığı, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, hükümetin doğurganlığı teşvik edici politikalar uygulaması, ailelere destek sağlaması ve demografik değişimi dikkate alarak uzun vadeli planlar yapması büyük önem taşıyor.

Türkiye'deki doğurganlık hızının düşmesi ve bebek sayısındaki azalma, ülkenin demografik geleceği açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bu durumun nedenlerinin iyi analiz edilmesi ve etkili politikalarla desteklenmesi, sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahiptir.

İlgili Haberler