
Türkiye-Suriye Enerji İşbirliği: Altyapı Engeli Aşılabilecek mi?
Suriye ile Türkiye arasında yapılması planlanan enerji anlaşmaları, ülkenin mevcut altyapı sorunları nedeniyle sınırlı etki yaratabilir. Yetersiz altyapı, savaşın yol açtığı tahribat ve uluslararası yaptırımlar, enerji arzını kısıtlayarak sanayi ve tarım sektörlerini olumsuz etkiliyor. Peki, bu sorunların üstesinden nasıl gelinebilir? Türkiye'nin sağlayacağı enerji desteği, Suriye'nin enerji ihtiyacını ne ölçüde karşılayabilecek?
Suriye'nin Enerji Altyapısı: Yenilenmeye İhtiyaç Var
Suriye Enerji Bakanı Muhammed Beşir'in açıklamalarına göre, elektrik şebekesinin büyük bir bölümü 25 yıldır yenilenmedi. Savaşta zarar gören santraller, trafolar ve iletim hatları, enerji üretimini ve dağıtımını ciddi şekilde aksatıyor. Özellikle Halep'teki termik santral, devreye alınabilmek için kapsamlı bir bakıma ihtiyaç duyuyor. Yetersiz teknik destek ve ekipman eksikliği de mevcut santrallerin verimliliğini düşürüyor. Bu durum, Türkiye'den sağlanacak elektrik ve doğalgazın ülke geneline etkili bir şekilde dağıtılmasını zorlaştırıyor.
Elektrik üretiminin büyük bir bölümü mazot ve doğalgaza dayanıyor. Ancak uluslararası yaptırımlar ve yakıt tedariğindeki aksamalar, üretimin artırılmasına engel oluyor. Türkiye ile yapılacak doğalgaz anlaşması bu durumu hafifletebilir. Fakat mevcut santrallerin bu gazı ne ölçüde kullanabileceği belirsizliğini koruyor.
Enerji Arzı ve İhtiyaç Dengesi
Suriye'nin toplam elektrik ihtiyacı yaklaşık 6500 megavat düzeyinde. Mevcut üretim ise 1500 megavatı aşamıyor. Türkiye'den ithal edilecek 80 megavatlık elektrik ve 6 milyon metreküplük doğalgaz, bu açığın yalnızca küçük bir kısmını karşılayabiliyor. Yapılan değerlendirmelere göre, altyapı sorunu çözülmeden yapılacak dış kaynaklı enerji akışları, ülke genelinde kalıcı bir rahatlama sağlamayacak.
Suriye Kızılayı'ndan mühendis Hüseyin Veti, Türkiye'den sağlanacak enerjinin yalnızca konutlarda değil, üretim alanlarında da olumlu etkiler doğurabileceğini belirtiyor. Veti'nin görüşleri şöyle:
- Sanayi Üretiminde Artış: Halep gibi sanayi kentlerinde kesintisiz enerji temini, üretim sürelerini uzatarak fabrikaların yeniden faaliyete geçmesini sağlayabilir. Bu durum, jeneratör ve mazot kullanımını azaltarak maliyetleri düşürecek ve istihdamı artırabilecek.
- Tarımda Sulama Sorunu: Elektrik kesintileri nedeniyle çalışamayan su pompaları, tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Özellikle Hıfse ve Babiri bölgelerinde sulama sistemleri zaman zaman tamamen devre dışı kalıyor.
Altyapı Onarımları ve Bölgesel İşbirliği
Halep ile Fırat Nehri'ndeki baraj arasında uzanan elektrik hatlarının ciddi şekilde aşındığı ve yaklaşık 3 aylık onarıma ihtiyaç duyduğu bildirildi. Türkiye'den sağlanacak enerji, bu hatlar onarılmadan etkin biçimde taşınamayacak. Mart 2025'te Katar'ın Ürdün üzerinden gerçekleştirdiği doğalgaz sevkiyatı sonrası bazı bölgelerde elektrik veriminin 4 saate çıkması, bölgesel enerji işbirliklerinin etkisini gösterdi. Türkiye'nin sağlayacağı kaynaklar, bu sürecin genişletilmesini sağlayarak bölgesel diplomasiye ve insani koşullara katkı sunabilir.
Cisr Araştırma Merkezi'nden Dr. Halid Turkavi, Türkiye'den sağlanacak enerji akışının ekonomik ve yapısal dönüşüm potansiyeli taşıdığını belirtiyor. Turkavi'nin değerlendirmeleri şu şekilde:
- Hizmet Alanları Genişleyebilir: 80 megavatlık elektrik, büyük bir şehrin dörtte birine kadar enerji sağlayabilir. Bu da kamu hizmetlerinde doğrudan iyileşme anlamına geliyor.
- Tarım ve Sanayide Verim: Elektrik arzının istikrarlı hale gelmesi, hem tarımsal hem de sanayi üretiminde verimi artırabilir.
- Enerji Güvenliği: Halep'e uzanacak doğalgaz hattı, uzun vadeli enerji güvenliği sağlayabilir. Bu hat, geçmişte Arap Gaz Boru Hattı'nın bir parçası olarak kullanılmıştı.
- Ticaretin Genişlemesi: Yıllık 1.2 milyar dolarlık Türkiye-Suriye kuzeyi ticaret hacminin, enerji yatırımlarıyla birlikte 2-3 milyar dolara çıkabileceği tahmin ediliyor. Bu da iki ülke arasında ekonomik entegrasyonun derinleşmesi anlamına geliyor.
Suriye'nin enerji altyapısındaki sorunlar çözülmeden, Türkiye ile yapılan enerji anlaşmalarının tam potansiyeline ulaşması zor görünüyor. Ancak, altyapı onarımları, bölgesel işbirlikleri ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak bu engeller aşılabilir. Türkiye'nin desteği, Suriye'nin enerji sorunlarına çözüm bulmasında önemli bir rol oynayabilir ve ülkenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayabilir.