İstanbul Numune Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan bir olay, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Tek başına güçlükle hastaneye gelen yaşlı bir kadın, kendisine bir ay sonrasına randevu verildiğini öğrenince adeta yıkıldı. Yaşadığı çaresizliği feryat ederek dile getiren kadın, bir anda kendini yere bıraktı. Bu üzücü olay, Türkiye'deki sağlık sisteminin durumu ve yaşlı hastaların yaşadığı zorluklar hakkında önemli soruları gündeme getirdi.

Randevu Sisteminin Yarattığı Mağduriyet

Türkiye'de hastanelerdeki randevu sistemi, uzun zamandır tartışma konusu. Özellikle yaşlı ve kronik rahatsızlıkları olan hastalar, randevu almakta ve tedaviye erişmekte büyük zorluklar yaşıyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu almak çoğu zaman mümkün olmazken, hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle aylar sonrasına randevu verilebiliyor. Bu durum, hastaların sağlık sorunlarının daha da ilerlemesine ve yaşam kalitelerinin düşmesine neden oluyor.

Bu olayda da görüldüğü gibi, yaşlı kadın tek başına hastaneye gelmiş ve yaşadığı sağlık sorununa çözüm bulmak istemişti. Ancak, kendisine bir ay sonrasına randevu verilmesi, kadının umutlarını kırmış ve büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı. Kadının feryatları, randevu sisteminin yarattığı mağduriyetin acı bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, sağlık sisteminin daha erişilebilir ve hasta odaklı olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sağlıkta Yaşlı Hastaların Durumu

Yaşlı hastalar, sağlık hizmetlerine erişimde daha fazla zorluklarla karşılaşabiliyor. Fiziksel ve bilişsel yeteneklerindeki azalma, ulaşım sorunları, teknolojiye uyum sağlayamamaları gibi nedenler, yaşlıların sağlık hizmetlerine erişimini güçleştiriyor. Ayrıca, yaşlı hastaların genellikle birden fazla sağlık sorunu olduğu için, farklı branşlardan doktorlara görünmeleri ve koordineli bir tedavi almaları da önem taşıyor.

• Yaşlı hastaların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak için yapılabilecekler:
• Evde sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması: Yaşlı hastaların evlerinde muayene ve tedavi olmaları sağlanabilir.
• Mobil sağlık ünitelerinin kullanılması: Kırsal bölgelerde yaşayan yaşlı hastaların sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırılabilir.
• Tele-tıp uygulamalarının geliştirilmesi: Uzaktan muayene ve danışmanlık hizmetleri sunulabilir.
• Randevu sisteminin iyileştirilmesi: Yaşlı hastalar için öncelikli randevu imkanı sağlanabilir.

Bu tür önlemler, yaşlı hastaların sağlık hizmetlerine daha kolay erişmesini ve yaşam kalitelerinin artmasını sağlayacaktır.

İstanbul'da yaşanan bu olay, Türkiye'deki sağlık sisteminde yaşanan sorunlara ve özellikle yaşlı hastaların yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir, adil ve hasta odaklı olması için gerekli adımların atılması, toplumun tüm kesimleri için büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki, bu tür olaylar, sağlık sisteminin iyileştirilmesi ve yaşlı hastaların yaşam kalitesinin artırılması için bir farkındalık yaratır ve yetkilileri harekete geçirir.