01 Mayıs 2025 Perşembe

Yenidoğan Çetesi Davasında Şok Gelişme! 10 Sanık Serbest!

İstanbul'da "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen ve bebek acil hastalarını özel hastanelere yönlendirerek ölümlerine neden oldukları iddia edilen davada flaş bir gelişme yaşandı. 29'u tutuklu toplam 58 sanığın yargılandığı davada 10 sanığın tahliyesine karar verildi. Bu karar, davanın seyrini değiştirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Tahliye Edilen Sanıklar Kimler?

Mahkeme heyeti, Deniz Korkmaz, Benar Mansuroğlu, Gözde Polat, Aslı Alemdağ, Renas Kılıç, Remzi Karaca, Semanur Ünlü, Fehmi Alperen, Murat Mantuş ve Müberra Palabıyık isimli sanıkların tahliyesine karar verdi. Bu tahliyelerle birlikte davadaki tutuklu sanık sayısı 19'a düşmüş oldu. Tahliye kararı, sanık yakınları arasında sevinç yaratırken, davaya ilişkin tartışmaların da yeniden alevlenmesine neden oldu.

Çetenin Yöntemleri Nelerdi?

İddiaya göre, "Yenidoğan Çetesi" olarak adlandırılan bu yapı, bebeklerin yoğun bakım ihtiyacını fırsat bilerek haksız kazanç elde etmeyi amaçlıyordu. Bebek yoğun bakım ünitesi olmayan hastanelerle anlaşma yaparak, 112 Acil Servisi ile işbirliği içinde olan şüpheliler, bebekleri "örgüt adına kârlı görünen" hastanelere yönlendiriyordu. Bu durum, bebeklerin sağlık hizmetine erişimini engelleyerek, yaşamlarını tehlikeye atıyordu.

Daha Çok Para Kazanma Hırsı Mı?

İddianamede yer alan bilgilere göre, çetenin önceliği bebeklerin sağlığı değil, daha fazla para kazanmaktı. Enfeksiyona açık olan yenidoğan ünitelerine yatırılan bebeklerden bazıları, gereksiz yere uzun süre bu ünitelerde tutularak veya hiç ihtiyaçları yokken bu bölüme yönlendirilerek hayatlarını kaybetti. Ayrıca, şüphelilerin hastanedeki ilaçları usulsüz bir şekilde satarak maddi çıkar sağladıkları da iddialar arasında yer alıyor.

Yenidoğan bebeklerin bakımı, hassasiyet ve özen gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte, bebeklerin sağlığı ve refahı her şeyin önünde tutulmalıdır. Ancak, "Yenidoğan Çetesi" davasında ortaya çıkan iddialar, bazı kişilerin bu hassasiyeti hiçe sayarak, para hırsıyla hareket ettiğini gösteriyor. Bu durum, toplumda büyük bir infial yaratmış ve sağlık sistemindeki denetim mekanizmalarının sorgulanmasına neden olmuştur. Davanın ilerleyen aşamalarında, gerçeklerin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkması ve sorumluların hak ettikleri cezayı almaları bekleniyor.

İlgili Haberler