İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Barım'ın ev hapsi ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına itiraz etti. Bu beklenmedik hamle, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve Ayşe Barım'ın geleceğiyle ilgili soru işaretlerini beraberinde getirdi. Peki, bu itirazın ardında yatan sebepler neler ve Ayşe Barım'ı neler bekliyor?

Tahliye Kararına İtirazın Nedenleri

Savcılığın itiraz gerekçeleri henüz tam olarak açıklanmasa da, dosyadaki mevcut deliller ve soruşturmanın seyrine ilişkin bazı ipuçları bulunmaktadır. İddiaya göre, savcılık, Ayşe Barım'ın serbest bırakılmasının, soruşturmanın selameti açısından risk oluşturabileceğini düşünüyor. Ayrıca, delillerin karartılması veya tanıklar üzerinde baskı kurulması gibi endişeler de itirazın temelini oluşturuyor olabilir.

İtiraz dilekçesinde, Ayşe Barım'ın suç vasfının değişme ihtimali de vurgulanmış olabilir. İlk etapta ev hapsi ve adli kontrolle serbest bırakılan Barım'ın, ilerleyen süreçte daha ağır bir suçla itham edilebileceği ve bu nedenle tutuklanması gerektiği savunulabilir.

Ayşe Barım'ı Bekleyen Süreç

Savcılığın itirazı üzerine dosya, bir üst mahkemeye sevk edilecek. Üst mahkeme, itirazı değerlendirerek ya savcılığın talebini kabul edecek ve Ayşe Barım hakkında tutuklama kararı çıkaracak ya da itirazı reddederek mevcut durumu devam ettirecek. Bu süreçte, Ayşe Barım'ın avukatlarının da karşı itirazda bulunması bekleniyor.

Hukuk uzmanlarına göre, üst mahkemenin kararında, dosyadaki delil durumu, soruşturmanın geldiği aşama ve Ayşe Barım'ın kaçma veya delilleri karartma şüphesi gibi faktörler belirleyici olacak. Eğer mahkeme, bu yönde ciddi bir şüphe görürse, tutuklama kararı verme olasılığı yüksek.

Türkiye'deki Adli Kontrol Uygulamaları

Türkiye'de adli kontrol, tutuklama yerine uygulanan bir alternatif tedbirdir. Adli kontrol kararı verilen şüpheliler, belirli şartlara uymakla yükümlüdürler. Bu şartlar arasında ev hapsi, yurt dışına çıkış yasağı, belirli aralıklarla karakola imza verme, belirli kişlerle görüşmeme gibi uygulamalar yer alabilir.

• Adli kontrol, şüphelinin kaçmasını veya delilleri karartmasını engellemeyi amaçlar.
• Aynı zamanda, şüphelinin toplum içinde serbestçe dolaşmasının yaratabileceği riskleri de azaltır.
• Adli kontrol kararları, mahkemeler tarafından, her somut olayın özelliklerine göre verilir.

Adli kontrol uygulamaları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan "özgürlük ve güvenlik hakkı" ile de yakından ilgilidir. Mahkemeler, adli kontrol kararı verirken, bu hakkın ihlal edilmemesine özen göstermek zorundadırlar.

Ayşe Barım'ın tahliyesine yapılan itiraz, hukuk çevrelerinde de tartışmalara yol açtı. Bazı hukukçular, savcılığın itirazını haklı bulurken, bazıları ise itirazın gereksiz olduğunu ve Ayşe Barım'ın ev hapsi altında kalmaya devam etmesi gerektiğini savunuyor.

Ayşe Barım'ın serbest bırakılmasına yapılan itirazın sonucu, önümüzdeki günlerde netleşecek. Üst mahkemenin vereceği karar, hem Ayşe Barım'ın geleceğini belirleyecek hem de Türkiye'deki adli süreçlerin işleyişi açısından önemli bir örnek teşkil edecek.