19 Mart seçimlerinin ardından gelen 2 Nisan boykotunun yankıları sürüyor. Seçmen iradesinin yok sayıldığı iddiaları üzerine yapılan bu boykotun başarılı olup olmadığı merak konusu. Uzun yıllar ekonomi gazeteciliği yapmış biri olarak, özel günlerdeki alışveriş hareketliliğini yakından takip ettim. Ancak bu sefer, rakamlar konuşmuyor. Peki, neden? İş dünyası ve ilgili kurumlar neden sessiz?

Rakamlar Neden Gizleniyor?

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve diğer potansiyel veri sağlayıcıları açıklama yapmaktan kaçınıyor. Bunun ardında yatan nedenler ise oldukça düşündürücü:

• İktidar Korkusu: Boykotun başarılı olduğunu açıklamak, iktidarı karşılarına almak anlamına geliyor.
• Yeni Boykot Endişesi: Başarılı bir boykotun, yenilerini tetikleme ihtimali korkutuyor.
• Halkın Tepkisi Çekme İstememesi: İktidarı memnun etmek için boykotun başarısız olduğunu söylemek, halkın tepkisini çekme riskini taşıyor.

Bu durum, Türkiye'nin en temel sorununa işaret ediyor: Konuşamamak. İş dünyasının tedirginliği, boykotun amacına ulaştığının bir göstergesi. Amaç, halkın ekonomik gücünü göstererek bir farkındalık yaratmaktı.

Boykotun Sektörlere Etkisi

Boykotun etkileri şehirlere, illere ve ilçelere göre değişiklik gösteriyor. Ancak genel olarak AVM'ler ve restoranlar üzerinde belirgin bir etkisi olduğu görülüyor:

• AVM Girişleri: Muhalefetin güçlü olduğu bölgelerde AVM girişlerinde ciddi azalmalar yaşandı. Bayram günleriyle kıyaslandığında düşüşler dramatik.
• Restoranlar: Müşteri sayısı ve ciroda genel bir azalma gözlemlendi. En büyük kayıp ise Boğaz hattındaki mekanlarda yaşandı.
• Beyaz Yakalılar: Çalışanların birçoğu yemeğini evden getirerek, ofiste kendi kahvesini demledi.

Bazı kesimler ise boykotu kırmaya çalıştı. Temel ihtiyaç ürünleri veya keyfi alışverişi özellikle 2 Nisan gününe çekenler oldu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği gibi, taşıt filosunun akaryakıt ihtiyacını o gün karşılayanlar bile vardı.

Sosyal Alanlarımızı Kaybetmeyelim

Bireysel olarak boykota katılan Kuruçeşme Balık'ın işletmecisi Musa Şit'in şu uyarısı önemli: "Genel olarak restoranlar zorlanıyor. Özellikle içkili mekanlar ayakta kalmakta güçlük çekiyor. Zaten bizi eve tıkmak istiyorlar. Sosyal alanlarımızı terk etmeyelim. Bizden boşalan sosyal alanları başkaları dolduruyor. Buna karşı da dikkatli olmalıyız."

Boykot, temel bir demokratik haktır. Ancak bu hakkı kullanırken, sosyal alanlarımızı korumaya ve ekonomiyi baltalamamaya özen göstermeliyiz. Muhalefet, boykotun amacının sermaye karşıtlığı olmadığını, aksine daha adil bir düzen için bir araç olduğunu sıkça vurgulamalıdır.