
KKM'de Şok Düşüş! Kur Korumalı Mevduatta Neler Oluyor?
Ekonomi yönetiminin Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasını sonlandırma hedefi doğrultusunda attığı adımlar meyvelerini vermeye başlıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan son verilere göre, KKM hesaplarında önemli bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, 18 Ağustos 2023'te görülen tarihi zirvenin ardından başlayan sürecin 114. haftasına işaret ediyor. Peki, KKM'deki bu düşüşün nedenleri neler ve piyasalar için ne anlama geliyor?
KKM Hesaplarında Sert Düşüş
BDDK'nın haftalık verilerine göre, 17 Ekim'de 205.3 milyar TL olan KKM büyüklüğü, 24 Ekim'de 171 milyar TL'ye geriledi. Bu, bir haftada yaşanan 34.3 milyar TL'lik bir düşüş anlamına geliyor. KKM'deki bu düşüş trendi, ekonomi yönetiminin KKM'yi kademeli olarak sonlandırma stratejisinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
KKM'nin düşüşünde etkili olan faktörler şunlar olabilir:
- Faiz Oranlarındaki Artış: Merkez Bankası'nın politika faizini artırması, TL mevduat hesaplarını daha cazip hale getirdi. Bu durum, yatırımcıların KKM'den TL mevduatına geçişini hızlandırdı.
 - Kur İstikrarı Beklentisi: Hükümetin ekonomi politikalarındaki kararlılığı ve kur istikrarını sağlama yönündeki adımları, yatırımcıların dövize olan talebini azalttı. Bu da KKM'ye olan ihtiyacı düşürdü.
 - Teşviklerin Azaltılması: KKM'ye sağlanan bazı teşviklerin azaltılması veya kaldırılması da KKM'nin cazibesini yitirmesine neden oldu.
 
KKM'nin Geleceği Ne Olacak?
Ekonomi yönetiminin KKM'yi tamamen sonlandırma hedefi doğrultusunda, önümüzdeki dönemde KKM hesaplarındaki düşüşün devam etmesi bekleniyor. Bu süreçte, TL mevduat faizlerinin cazip tutulması ve kur istikrarının sağlanması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, KKM'den çıkan paranın tekrar dövize yönelmesi ve piyasalarda dalgalanma yaşanması riski bulunuyor.
KKM, Türk ekonomisi için önemli bir araç olmuş olsa da, uzun vadede sürdürülebilir bir çözüm olarak görülmüyor. Bu nedenle, KKM'nin kademeli olarak sonlandırılması ve yerine daha kalıcı ve sağlıklı finansal araçların geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Bu süreçte, yatırımcıların güvenini kazanmak ve piyasalarda istikrarı sağlamak için şeffaf ve öngörülebilir politikalar izlenmesi gerekiyor.







