Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) İnanç Yol-Erkân Kurulu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Şırnak Üniversitesi'ndeki konuşmasında yer alan ifadelerine sert tepki gösterdi. Kurtulmuş'un sözleri, Alevi dernekleri ve federasyonları tarafından eleştirilirken, AABK konuyu yargıya taşıyacağını duyurdu. Peki, Kurtulmuş'un hangi sözleri bu kadar büyük bir tepkiye yol açtı?

AABK'dan Kurtulmuş'a İstifa Çağrısı

AABK İnanç Yol-Erkân Kurulu Başkanı Ecevit Emre, Kurtulmuş'un sözlerinin tarihsel gerçekleri çarpıttığını ve toplumsal hafızayı zedelediğini belirtti. Yapılan açıklamada, Kurtulmuş hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'nın derhal soruşturma başlatması, disiplin işlemlerinin yapılması ve kamu görevinden istifa etmesi talep edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“AKP’li Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yaptığı açıklamalar, tarihsel gerçeklikler ve toplumsal hafıza açısından ciddi endişeleri beraberinde getirmiştir. Bu sözler, Anadolu'nun tarih boyunca yaşadığı acıları, katliamları ve halkların ortak mücadelesini görmezden gelen, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir dil içermektedir. Bu tutum, halklarımız arasında nefrete ve kin beslemeye yol açmakta ve toplumsal birlik ve beraberliğimizi zedelemektedir."

AABK, Kurtulmuş'un sözlerinin Alevi toplumunu derinden yaraladığını ve toplumsal barışa zarar verdiğini vurguladı. Konfederasyon, tarihsel gerçeklerin çarpıtılmasının kabul edilemez olduğunu ve bu tür söylemlerin nefret suçuna teşvik ettiğini savundu.

Açıklamanın Detayları ve Tarihsel Referanslar

AABK'nın açıklamasında, Anadolu'da yaşanan acıların sorumlusunun Şah İsmail değil, Yavuz Sultan Selim ve Osmanlı iktidarı olduğu vurgulandı. Osmanlı döneminde uygulanan politikaların yoksulluk, sürgünler ve katliamlara yol açtığı belirtilirken, bu tarihsel gerçekliğin Alevi halkının kolektif hafızasında derin izler bıraktığı ifade edildi. Açıklamada şu önemli noktalara değinildi:

• Yavuz Sultan Selim'in Şah İsmail ile yaptığı Çaldıran Savaşı öncesinde, Şafii Şeyhi İdris-i Bitlisi tarafından önerilen "Kızılbaş katliamı" temelinde şekillenen Ehl-i Sünnet ittifakı, insanlık tarihinin karanlık sayfalarına yeni acılar eklemiştir.
• Bu ittifak, binlerce Kızılbaş'ın katledilmesine veya dağlara sığınmak zorunda kalmasına neden olmuştur.
• Numan Kurtulmuş’un yaptığı açıklama, bilinçli bir şekilde halklar arasındaki birlik ve beraberliği zedeleyen, ötekileştirici ve ayrıştırıcı bir dil içermektedir.

AABK, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerinin eşit yurttaşlık, laiklik ve demokrasi ilkeleri olduğunu hatırlatarak, Alevi halkının tarih boyunca zulme karşı direndiğini ve Cumhuriyet'in kazanımlarını savunduğunu belirtti. Ancak, geçmişte ve günümüzde yaşanan acı olaylarda Alevi toplumunun ağır bedeller ödediği vurgulandı.

Sonuç: Toplumsal Barış ve Uzlaşı Vurgusu

AABK, halklar arasındaki gerçek barış ve uzlaşının tarihsel gerçeklerin inkâr edilmesiyle değil, ortak değerler ve eşit haklar temelinde inşa edilebileceğini savundu. Toplumun farklı kesimlerinin, demokratik ve özgür bir ortamda, kendilerini güvende ve saygıdeğer hissettikleri bir gelecek için birlikte mücadele etmesi gerektiği belirtildi. Konfederasyon, Suriye'deki çatışmalar ve Alevi toplumu üzerindeki tehditler nedeniyle derin bir endişe duyduğunu ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeye devam edeceğini vurguladı. AABK, bu tür ayrıştırıcı söylemlere karşı demokratik hukuk devletinin ve insan haklarının üstünlüğünü savunmaya devam edeceğini açıkladı.