Diyarbakır'da küçük Narin Güran'ın ölümüyle ilgili "Suçluyu kayırma" davasında flaş gelişme! Olayın ardından açılan davanın üçüncü duruşması bugün yapıldı. Tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Duruşmada savcı, sanıklar hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istedi. Peki, bu davanın arka planında neler var? İşte tüm detaylar…
Narin Güran Cinayeti: Üçüncü Duruşma Gerçekleşti
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde, 2024 Ağustos ayında kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüyle ilgili dava, Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Bugün görülen üçüncü duruşmada, 15 sanık hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanıkların yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) avukatları da katıldı. Savcının mütalaasında, sanıkların "suçluyu kayırma" suçundan cezalandırılması talep edildi.
Savcıdan Sanıklara Hapis Cezası Talebi
Duruşmada Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasını okudu. Mütalaada, 6'sı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuğun "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirildi. Daha önceki duruşmalarda tanıkların dinlenmesi ve savunmaların alınmasının ardından mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.
Olayın Arka Planı: Neler Yaşanmıştı?
Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır'da kaybolmuş ve 19 gün sonra bir dere yatağında çuval içinde ölü bulunmuştu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, 6'sı tutuklu 12 kişi ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında "suçluyu kayırma" suçundan dava açılmıştı. İddianamede, sanıkların Narin Güran'ın ölümüne ilişkin delilleri karartmaya çalıştıkları ve gerçeği gizledikleri iddia ediliyor.
Bu tür davaların hassasiyeti ve toplumsal önemi göz önüne alındığında, adaletin yerini bulması ve suçluların cezalandırılması büyük önem taşıyor. Narin Güran davası da, Türkiye'deki çocuklara yönelik suçlarla mücadelede bir dönüm noktası olabilir. Davanın sonucu, benzer olayların yaşanmaması adına caydırıcı bir örnek teşkil edecektir.
