
Pandemi Canisi Yargıtay'dan Döndü! Eşini Öldürüp Oğluna İşkence Mi?
Ankara'da pandemi döneminde yaşanan dehşet verici olayda, Mehmet Erdoğan'ın işlediği cinayet ve işkence davasında Yargıtay'dan emsal niteliğinde bir karar çıktı. Olay, Türkiye'yi derinden sarsmış ve uzun süre gündemden düşmemişti. Peki, Yargıtay'ın bu kararı ne anlama geliyor? İşte detaylar:
Pandemi Döneminde Tanışma, Evlilik ve Korkunç Son
Ankara'da yaşayan 3 çocuk annesi Opr. Dr. Zeynep Erdoğan, pandemi döneminde internet üzerinden tanıştığı ve kendisini mühendis olarak tanıtan Mehmet Erdoğan'la tanıştıktan yaklaşık 8 ay sonra evlendi. Ancak bu evlilik, Zeynep Hanım ve ailesi için bir kabusa dönüştü. Mehmet Erdoğan'ın gerçek yüzü kısa sürede ortaya çıktı. Zeynep Hanım'a şiddet uygulamaya başlayan Mehmet Erdoğan, aynı zamanda Zeynep Hanım'ın çocuklarına da kötü davranmaya başladı. Özellikle Zeynep Hanım'ın üvey oğlu, Mehmet Erdoğan'ın işkencelerine maruz kaldı. Bu durum, ailenin hayatını cehenneme çevirdi.
Olayın detayları ise şöyle gelişti: Mehmet Erdoğan, Zeynep Hanım'ı öldürdükten sonra üvey oğluna da işkence yaptı. Çocuğun ellerini ve ayaklarını bağlayan Mehmet Erdoğan, onu ölümle tehdit etti. Ancak çocuk, bir fırsatını bularak ipleri çözmeyi başardı ve evden kaçarak polise sığındı. Polisin olay yerine gelmesiyle Mehmet Erdoğan yakalandı ve tutuklandı.
Yargıtay'ın Emsal Niteliğindeki Kararı
Yerel mahkeme, Mehmet Erdoğan'ı cinayet ve işkence suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak dava, Yargıtay'a taşındı. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onadı. Yargıtay'ın bu kararı, emsal niteliğinde olup, benzer davalarda da referans alınacak. Yargıtay'ın kararında, Mehmet Erdoğan'ın işlediği suçların vahşeti ve toplumda yarattığı infialin dikkate alındığı belirtildi.
Yargıtay'ın bu kararıyla birlikte, Zeynep Erdoğan'ın ailesi bir nebze olsun rahatladı. Ancak acıları hala taze. Aile, adaletin yerini bulduğunu ve Mehmet Erdoğan'ın hak ettiği cezayı aldığını düşünüyor. Bu kararın, benzer suçları işlemeyi düşünenlere de bir mesaj niteliğinde olduğu belirtiliyor.
Türkiye'de Kadına Şiddet ve Alınması Gereken Önlemler
Bu olay, Türkiye'de kadına şiddet konusunun ne kadar önemli ve acil bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, toplumun kanayan yarası olmaya devam ediyor. Bu sorunun çözümü için devletin ve toplumun tüm kesimlerinin birlikte hareket etmesi gerekiyor. İşte alınması gereken bazı önlemler:
- Eğitim sisteminde kadına saygı ve eşitlik konularına daha fazla yer verilmeli.
- Şiddet mağdurlarına yönelik destek mekanizmaları güçlendirilmeli.
- Şiddet uygulayanlara yönelik cezalar caydırıcı olmalı.
- Toplumda kadına yönelik olumlu bir algı oluşturulmalı.
Bu önlemlerin alınmasıyla birlikte, kadına şiddetin önüne geçilebilir ve daha güvenli bir toplum inşa edilebilir. Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik şiddet, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.
Yargıtay'ın bu kararı, adaletin tecelli ettiğini gösterse de, Zeynep Erdoğan'ın hayatını geri getirmeyecek. Ancak bu kararın, benzer suçların işlenmesini engellemek adına önemli bir adım olduğu unutulmamalı. Kadınların ve çocukların korunması, devletin ve toplumun en önemli görevlerinden biridir.