Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de çizilmesiyle ikiye bölünen Sarp ve Sarpi köylerinde, akrabalık bağları bir asırdan uzun süredir canlılığını koruyor. Sınırların çizilmesiyle coğrafi olarak ayrılan bu iki köydeki insanlar, aralarındaki güçlü aile bağlarını bugüne kadar sürdürmeyi başardı. Bu durum, sınırların ötesinde bir dayanışma ve sevgi örneği sergiliyor.

Sınırların Anlamını Yitirdiği Yer: Sarp ve Sarpi

Sarp ve Sarpi köyleri, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın hemen üzerinde yer alıyor. 1921'de sınırın çizilmesiyle köyler ikiye bölünmüş olsa da, bu durum köylülerin arasındaki akrabalık ilişkilerini zayıflatmamış. Aksine, akrabalık bağları daha da güçlenerek günümüze kadar ulaşmış. Köylüler, sınırın iki tarafında da birbirleriyle sık sık görüşüyor, özel günlerde bir araya geliyor ve yardımlaşmayı ihmal etmiyorlar.

Akrabalık İlişkilerini Canlı Tutan Faktörler

Sarp ve Sarpi köylerindeki akrabalık ilişkilerinin bu kadar uzun süre devam etmesinin birçok nedeni var:

• Ortak Kültür: İki köyün de benzer kültürel değerlere sahip olması, iletişimi kolaylaştırıyor ve bağları güçlendiriyor.
• Dil Birliği: Köylülerin aynı dili konuşması, anlaşmayı ve duygusal bağ kurmayı kolaylaştırıyor.
• Evlilikler: Sınırın iki tarafındaki aileler arasında yapılan evlilikler, akrabalık ilişkilerini daha da pekiştiriyor.
• Dayanışma Ruhu: Köylüler, zor zamanlarda birbirlerine destek oluyor ve yardımlaşmayı ön planda tutuyor.

Bu faktörler, Sarp ve Sarpi köylerindeki akrabalık ilişkilerinin bir asırdan uzun süredir devam etmesini sağlıyor. Bu durum, sınırların insanları ayırmadığı, aksine birleştirebileceği bir gerçeğini gözler önüne seriyor.

Sarp ve Sarpi köyleri arasındaki bu özel durum, günümüzde giderek artan hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığa karşı önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Sınırların ötesinde bir araya gelebilen insanların, dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirebileceği unutulmamalıdır.