Avukat Kerim Bahadır Şeker'in sosyal medya üzerinden yaptığı çarpıcı açıklamalar, Türkiye gündemine bomba gibi düştü. Şeker, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınan ve ardından tutuklanan bir kişinin akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia etti. Bu durum, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. Peki, bu iddiaların ardında yatan gerçekler neler? İşte detaylar...

Akıl Sağlığı Tartışmasıyla Gelen Tutuklama

Avukat Şeker, X platformunda yaptığı paylaşımda, gece saatlerinde karakola gittiğini ve burada Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınan bir kişiyle karşılaştığını belirtti. Şeker, şahsın ifadelerinin akıl sağlığıyla ilgili ciddi şüpheler uyandırdığını şu sözlerle aktardı:

• "Cumhurbaşkanı ile görüşmeye Kısıklı'ya gittim. Sarıyer'e geçtim, orada yoktu, kendisine durumu anlatamadım."
• "Ardından gözümün içinde çip olduğunu, bu çiple herkesi yüz taramayla görebildiğini, onu yönlendiren başka güçler olduğunu söyledi."
• "FETÖ metö hikâye, hepsi yalan. Asıl burada 3 harflici hocalar var" diye defalarca tekrar etti.

Bu ifadeler üzerine Avukat Şeker, kişinin akli dengesinden şüphelenerek durumu hukuki zemine taşıdığını ifade etti. Sorgu zaptına bu şüpheyi yazdırdığını ancak savcılığın, kişinin ifadesi bile alınmadan tutuklamaya sevk ettiğini belirtti. Şeker, bu durumu "Türkiye'nin özeti" olarak nitelendirdi.

Hukuki Süreç Nasıl İşleyecek?

Bu olay, akıl sağlığı yerinde olmayan bir kişinin cezai ehliyetinin olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi. Hukukçular, bu tür durumlarda öncelikle kişinin akıl sağlığının tespit edilmesi gerektiğini vurguluyor. Eğer kişi akıl sağlığı yerinde değilse, ceza sorumluluğu ortadan kalkabilir veya azalabilir. Ancak, bu durumun tespiti için detaylı bir psikiyatrik değerlendirme yapılması gerekiyor.

Avukat Kerim Bahadır Şeker, bu süreçte müvekkilinin haklarını korumak için gerekli tüm hukuki adımları atacağını belirtti. Şeker, "Burada akıl sağlığı ile ilgili ciddi bir problem var, şu anda ifadesinin bile alınmaması gerekir" diyerek, sürecin en başından itibaren usulsüzlükler olduğunu savundu.

Türkiye'de Akıl Sağlığı ve Hukuk

Türkiye'de akıl sağlığı sorunları yaşayan bireylerin hukuki süreçlerdeki durumu, sıklıkla tartışma konusu olmaktadır. Özellikle cezai ehliyetin belirlenmesi, adil yargılanma hakkının sağlanması ve bu kişilerin topluma kazandırılması gibi konularda çeşitli zorluklar yaşanmaktadır. Bu olay, Türkiye'deki hukuk sisteminin akıl sağlığı konusundaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Umarız ki, bu tür vakalar, hukuk sistemimizin daha adil ve kapsayıcı hale gelmesine katkı sağlar.

Bu olay, hukuk sistemimizde akıl sağlığı konusundaki eksiklikleri ve iyileştirilmesi gereken alanları bir kez daha gündeme getirdi. Umarız ki, bu tür vakalar, hukuk sistemimizin daha adil ve kapsayıcı hale gelmesine katkı sağlar ve benzer durumların yaşanmasının önüne geçilir.