İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Küresel Sumud Filosu soruşturmasında yeni bir aşamaya geçildi. İsrail'in uluslararası sularda gerçekleştirdiği saldırı ve aktivistlerin yasa dışı alıkonulması olayına ilişkin soruşturma kapsamında, Türkiye'ye dönen 249 aktivistten 96'sı şikayetçi sıfatıyla ifade verdi. Bu gelişme, soruşturmanın seyrini önemli ölçüde değiştirebilir.

Soruşturmanın Hukuki Dayanakları

Soruşturma, "Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ndeki düzenlemeler", Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 15. maddesindeki yetki kuralları ve Türk Ceza Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerindeki görev kuralları çerçevesinde yürütülüyor. Başsavcılık, olayı "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması", "nitelikli yağma", "mala zarar verme" ve "eziyet" suçları kapsamında değerlendiriyor.

Aktivistlerin İddiaları Neler?

İfade veren 96 aktivistin, İsrail askerlerinin saldırı sırasında uyguladığı şiddet, kötü muamele ve haksız alıkoyma gibi konularda detaylı bilgiler verdiği belirtiliyor. Aktivistlerin şikayetleri arasında:

• Fiziksel şiddet: Askerlerin aktivistlere karşı orantısız güç kullandığı iddiaları
• Psikolojik baskı: Aktivistlerin sorgulanma süreçlerinde maruz kaldığı psikolojik baskı ve tehditler
• Mala zarar verme: Aktivistlerin eşyalarına el konulması ve zarar verilmesi
• Haksız alıkoyma: Uluslararası hukuka aykırı olarak aktivistlerin alıkonulması

gibi başlıklar yer alıyor.

Uluslararası Tepkiler ve Beklentiler

Küresel Sumud Filosu'na yapılan saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve birçok ülke tarafından kınanmıştı. Türkiye'nin başlattığı bu soruşturma, olayın aydınlatılması ve sorumluların yargılanması açısından büyük önem taşıyor. Uluslararası hukuk uzmanları, soruşturmanın adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.

Soruşturmanın sonucunda, İsrail'in uluslararası sularda gerçekleştirdiği bu saldırının hukuki sonuçları olup olmayacağı merakla bekleniyor. Aktivistlerin verdiği ifadeler ve toplanan deliller, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında önemli rol oynayacak. Olayın aydınlatılması, uluslararası hukukun üstünlüğünün sağlanması ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için büyük önem taşıyor.