Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde yaşayan 69 yaşındaki çiftçi Basri Doğan'ın hayatı, 22 yıl önce izlediği bir televizyon programıyla tamamen değişti. Programda gördüğü ağaç oymacılığından etkilenen Doğan, o günden beri bu sanata tutkuyla bağlanmış durumda. Çiftçilikle uğraşırken, boş zamanlarını evinin bahçesinde kurduğu küçük atölyesinde geçiren Doğan, armut ve akçaağaç gibi yerel ağaçları işleyerek birbirinden güzel bastonlar ve tahta kaşıklar yapıyor.

Ağaç Oymacılığına Nasıl Başladı?

Basri Doğan, ağaç oymacılığına başlama hikayesini şöyle anlatıyor: "22 yıl önce televizyonda bir program izlemiştim. Orada ağaç oymacılığı yapan birini gördüm ve çok etkilendim. Hemen denemeye karar verdim. Kısa sürede oymacılığı öğrendim. Boş vakitlerimde baston ve kaşık yapıyorum. Amacım para kazanmak değil, iyi vakit geçirmek. Zaten yaptığım baston ve kaşıkları çevremdekilere hediye ediyorum."

Doğan, ağaç oymacılığının kendisini rahatlattığını ve mutlu ettiğini belirtiyor. "Ağaca şekil vermek beni dinlendiriyor. Stres atıyorum. Ortaya çıkan ürünleri görmek de beni çok mutlu ediyor" diyor.

Atölyesinde Sanatını Konuşturuyor

Hayrabolu'nun Çıkrıkçı Mahallesi'nde yaşayan Basri Doğan, evinin bahçesine kurduğu 5 metrekarelik mütevazı atölyesinde sanatını icra ediyor. Atölyesinde çeşitli el aletleri bulunduran Doğan, armut ve akçaağaç gibi yerel ağaçları özenle seçerek işliyor.

Doğan, vaktini kahvehanede geçirmek yerine atölyesinde geçirmeyi tercih ettiğini söylüyor. "Ağaç kütüklerini işleyerek ürünler ortaya çıkarmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bazen tüm günümü atölyemde geçiriyorum" diyor.

En güzel ürünlerin şimşir ağacından yapıldığını belirten Doğan, "En güzel ürünler şimşir ağacından olur ama burada bulunmuyor. Ben de elimdekileri değerlendiriyorum. Bu işi seviyorum, bana huzur veriyor" şeklinde konuşuyor.

• Armut ağacı
• Akçaağaç
• Şimşir ağacı (tercih edilen)

Ağaç Oymacılığının Geleceği

Basri Doğan gibi zanaatkarların elinde yaşatılan ağaç oymacılığı, kültürel mirasımızın önemli bir parçası. Bu tür el sanatlarının desteklenmesi ve gelecek nesillere aktarılması büyük önem taşıyor. El sanatlarına olan ilginin artması, hem kültürel değerlerimizin korunmasına katkı sağlayacak, hem de yerel ekonomilere canlılık getirecektir.

Basri Doğan'ın 22 yıllık ağaç oymacılığı tutkusu, bir televizyon programından aldığı ilhamla başlamış ve hayatına anlam katmış. O, bu sanatıyla hem kendi ruhunu dinlendiriyor, hem de çevresine mutluluk dağıtıyor. Onun gibi zanaatkarların varlığı, geleneksel el sanatlarımızın yaşamaya devam edeceğinin bir göstergesi.