Türkiye'nin gözde kayak merkezlerinden Uludağ, yaşanan bir facia ve ardından gelen ruhsat iptalleriyle sarsılıyor. Her yıl binlerce tatilciyi ağırlayan "beyaz cennet", şimdi hayalet şehre dönme tehlikesiyle karşı karşıya. Peki, Uludağ'da neler oluyor? Tatilcileri neler bekliyor?

Uludağ'da Facia ve Ruhsat İptalleri

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangınında yaşanan acı olay, Uludağ'daki otellerin de mercek altına alınmasına neden oldu. Yapılan denetimlerde birçok tesiste yangın güvenliği ve diğer konularda eksiklikler tespit edildi. Bu eksikliklerin giderilmesi için işletme sahiplerine süre verildi. Ancak, verilen süre içinde eksiklikleri tamamlamayan 16 otelin çalışma ruhsatları ve turizm işletme belgeleri iptal edildi. Bu durum, Uludağ'da büyük bir krize yol açtı.

Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GÜMTOB) yetkilileri, bu durumun kendileri için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu dile getirdi. Otellerin yeni mevzuatlara uyum sağlamakta zorlandığını ve bu nedenle sorunlar yaşadığını belirttiler. Yetkililer, otellerin yeni sezona kadar tüm eksikliklerini gidermesinin zor olduğunu ve bu durumun Uludağ'daki turizmi olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

Uludağ'da Tatilcileri Neler Bekliyor?

Ruhsat iptalleriyle birlikte Uludağ'daki otellerin büyük bir bölümünün önümüzdeki sezon müşteri kabul edememe riski bulunuyor. Bu durum, Uludağ'ı tatil planları arasında bulunduran kayakseverler için büyük bir sorun teşkil ediyor. Uludağ'a gitmeyi planlayan tatilcilerin, otellerin durumunu önceden araştırması ve rezervasyonlarını buna göre yapması gerekiyor.

Uludağ'da konaklama sorununa alternatif olarak, günübirlik ziyaretler veya çevre illerdeki otellerde konaklama seçenekleri değerlendirilebilir. Ancak, Uludağ'ın eşsiz atmosferini ve kayak keyfini doyasıya yaşamak isteyenler için bu durum büyük bir hayal kırıklığı yaratabilir.

Uludağ'da yaşanan bu gelişmeler, Türkiye turizmi için önemli bir ders niteliğinde. Otellerin güvenlik standartlarına uygun hale getirilmesi ve denetimlerin sıkılaştırılması, benzer faciaların yaşanmaması için büyük önem taşıyor. Ayrıca, turizm işletmelerinin yeni mevzuatlara uyum sağlamaları ve tesislerini yenilemeleri de gerekiyor.

Uludağ'da yaşanan bu krizin aşılması ve kayak merkezinin yeniden eski günlerine dönmesi için tüm paydaşların işbirliği yapması gerekiyor. Aksi takdirde, Uludağ sadece kayakseverler için değil, Türkiye turizmi için de büyük bir kayıp olabilir.